Yargıtay’dan Emsal Karar: Araç Satışında Dolandırıcılık Davası
Yargıtay, araç satışında dolandırıcılık suçuna ilişkin önemli bir karara imza attı. Olay, İstanbul’da yaşayan bir kişi tarafından 2015 yılında meydana geldi. Bu kişi, aracını satmak için internet üzerinden bir ilan verdi. İlanına gelen talepler doğrultusunda, aracı 140 bin lira karşılığında satma konusunda bir alıcıyla anlaşmaya vardı. Satış işlemleri için noterde buluşma planlandı.
Ödeme Problemi ve İkna Süreci
Alıcı, aracın bedelini banka hesabı üzerinden havale edeceğini belirterek satıcıdan hesap numarasını istedi. Satıcı, paranın henüz hesabına geçmediğini ifade edince alıcı, “Parayı hesaba gönderdim ama banka havuzundan geçmesi zaman alabilir.” diyerek satıcıyı ikna etmeye çalıştı. Bu ikna sürecinin ardından, satıcı güvenerek noterde satış işlemlerini gerçekleştirdi. Alıcı, ardından satıcıyı evine bıraktı ve “Para kısa süre içinde hesabına geçer.” diyerek rahat bir tavır sergiledi.
Dolandırıcılık Suçlaması ve Dava Süreci
Ancak, bedel ödemeden aracı üzerine alan alıcı, bir gün sonra bu aracı başkasına satmış gibi göstererek mülkiyet devrini gerçekleştirdi. Aracının satış bedeli hesabına geçmeyen satıcı, durumu fark edince hemen savcılığa giderek şikayetçi oldu. Bu gelişmeler üzerine, alıcı gibi davranan kişi hakkında “dolandırıcılık” suçlamasıyla dava açıldı.
Yerel Mahkeme ve İstinaf Süreci
Yerel mahkeme, delil yetersizliği nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verdi. Ancak, mağdurun itirazı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Ceza Dairesi devreye girdi. Bu mahkeme, sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğine kanaat getirerek “dolandırıcılık” suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ve 4 bin lira adli para cezasına hükmetti. Sanık, suç işleme niyetiyle hareket etmediğini ve mahkemenin eksik inceleme yaptığını savunarak mahkumiyetine itiraz etti.
Yargıtay’ın Son Kararı
Temyiz incelemesini gerçekleştiren Yargıtay 11. Ceza Dairesi, sanık hakkında verilen mahkumiyeti hukuka uygun buldu ve onadı. Dairenin kararında, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Ceza Dairesi’nin sanık hakkındaki kararında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediği ifade edildi. Sonuç olarak, oy birliğiyle temyiz isteminin reddedildiği belirtildi.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)