Asırlar ötesinden gelerek varlığını sürdüren gelenekler, adetler, toplumsal hayatın pek çok noktasında görünür halde.
Fazla sorgulanmayan bir ön kabulle de içselleştirilen gelenekler, nesiller değişse de pek değişmiyor, her zaman “bizden” sayılıyor.
Peki, gerçekten öyle mi?
Günlük yaşantımızda yer alan çok sayıdaki gelenek, âdet ve batıl inancın kaynağına biraz yakından bakıldığında, durum oldukça farklı görünmekte. Türk örfüne ait veya İslamî zannedilen birçok şey, tam aksine ya yabancı kültürlerden bize gelmiş ya da İslam akidesiyle taban tabana zıt özellikler taşıyor.
“ATALAR DİNİ”NDE TÜRBELERE ÇAPUT BAĞLANIRDI
Bu fenomenlerin en yaygın olanlarından birisi, Anadolu’da, evliya, dede, eren olarak bilinen kişiliklerin mezarlarının halk tarafından ziyaretlerinde görülmekte. Ziyaretçiler, mezarlara adak olarak çaput bağlamaktalar. Çaputlar, kişilerin dileklerinin gerçekleşmesine katkı yapabileceği düşüncesiyle bağlanmakta. İlahiyat bilgisine sahip yetkin kişilerin aksi yöndeki bütün uyarılarına rağmen, bu gelenek ülkemizin dört bir yanında devam etmekte.
Oysa Müslüman toplumlarda, kabirdeki kişinin ruhuna Fatiha’lar, dualar okunarak gerçekleştirilen söz konusu “İslamî gelenek”, köken olarak İslamiyet’in doğuşundan çok önceki çağlarda da benzer ritüel kalıbıyla vardı. Bu âdet, dinler tarihinde “atalar kültü” başlığıyla ye alan inancın bir yansımasıydı. Atalar dini de denilen bu inançta, eski nesillere tapınma vardı.
Bu dinî inanışta çaput bağlama, hem geçmiş nesillere saygı gösterme hem de onları kızdırıp ortaya çıkabilecek olası kötülüklerinden korunma amacı gütmekteydi. Bu inanç, antik çağlarda var olsa da günümüzdeki pek çok çok tanrılı inançta da canlı bir biçimde yaşıyor. Türkiye dahil birçok Müslüman toplumda ise İslam tarihinde yer almış çok sayıdaki kıymetli zatın kabrine bu pagan gelenek taşınıyor. İslamiyet’te Allah dostlarına, velilere saygı duyulsa da türbe ziyaretlerinin bu denli ritüelistik olması, eski inançların günümüz toplumsal hayatına olan etkisinden kaynaklanmakta.
Bu arada, çaput bağlamanın bir başka versiyonu olan ağaçlara çaput asma ise tabiat tapımının yaygın olduğu devirlerden günümüze kadar ulaşmış durumda. Tıpkı, yine çok tanrılı inanç sistemlerinden tevarüs edilerek dünyada uzun zamandır yaygın olan, son zamanlarda halkı Müslüman toplumlara da sızmaya başlayan, cenaze tören alanına ya da mezara mum dikme âdeti gibi.
CENAZE GÖMME TÖRENLERİ…
Cenazeyle ilgili başka adetlerde de yine eski devirlerdeki birçok inanışın izleri görülebiliyor. Bu çerçevede; ölen kişinin ardından dağıtılan yemekler, kaybedilen yakınların belirli günlerde anılması ve benzeri ritüellerin çoğu, antik çağlardaki çok tanrılı inançlar döneminde ortaya çıkmıştı.