Ümit Yenişehirli yazdı! CHP’nin 50 uçaklık yolsuzluğu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Özel Haber

Kamuoyunun uzunca zamandır neredeyse tek gündemi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bir dizi yolsuzluk suçlaması.

İddialara karşı dişe dokunur savunmalar getirilememesi ise kurumsal olarak CHP’nin işini daha da zorlaştırıyor.

Yöneltilen suçlamalar unutulacak, kenarda bırakılacak gibi de görünmüyor. Ana muhalefet partisinin mazisindeki bir başka yolsuzluk olayı da yine hem devasa boyutu hem de CHP’li siyasetçi ve bürokratlar ile iş bitiricilerin ortak davranışıyla uzun süre gündemde kalmıştı.

İSPANYA’NIN FAŞİST YÖNETİMİNE CHP DESTEĞİ

Yıllar yıllar önce basına, “Tayyare kaçakçılığı” olarak yansıyan olaylar dizisi, değme filmlere taş çıkartacak özellikler taşıyordu. Haberlere göre, CHP hükümeti, 1930’lu yılların sonlarında 50 adet Grunmann uçağı satın almaya karar vermiş ve alım süreci başlatılmıştı. Ancak sorun şuydu ki; uçaklar Türkiye’ye hiç gelmeyecek, bunun yerine İspanya İç Savaşı’nda faşist Franco idaresi tarafından kullanılacaktı.

“KRAL EKREM” BAKAN İMZASI TAKLİT EDEREK 50 UÇAK ALDI

Uçaklarla ilgili gelişmeler ortaya çıktıkça, cüret edilen yolsuzluğun büyüklüğü ile devlet idaresindeki rezaletin boyutları daha iyi anlaşılıyordu. Buna göre, hükümet uçak alımına karar verdikten sonra ABD ile irtibata geçilmişti. Görüşmeler yapılmış, nihayet alıma karar verilmiş ve uçakların teslimi süreci başlatılmıştı.

Ancak hikâye örgüsünde büyük sorunlar vardı. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti; evet, ABD ile uçak alım görüşmeleri yapmıştı ancak süreç içerisinde nasıl olmuşsa olmuş ve uçaklar ABD’den değil, Kanada’dan satın alınmıştı. Birileri, yani CHP’li siyasetçiler ile bürokratlar ve sivil iş bitiriciler bir düzen kurmuş ve dev bir yolsuzluğa imza atmışlardı. Bu doğrultuda, Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp ile Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras yerine sahte imzalar atılıp, sahte mühürler kullanılarak, ABD’den değil de Kanada’dan uçak alımına karar verilmişti.

Olay patlayınca skandalın göbeğinde, Ekrem Hamdi Bakan isimli bir istihbarat memurunun yer aldığı anlaşılmıştı. Babası ve dayısı Osmanlı paşalarından olan Bakan, Almanya’da okumuş, Birinci Dünya Savaşı yıllarında bir Alman generale yaverlik yapmış, bu yıllarda kendisine “König” (Almanca kral) lakabı takılmıştı. Ekrem Hamdi Bakan da bu lakabı benimsemiş ve sonraki yıllarda bazen “Ekrem König” bazen de “König Ekrem” olarak tanınmıştı.

UÇAKLAR NE OLDU TAM OLARAK BİLEN YOK

Uçaklar, Türkiye’deki akılalmaz bürokratik laçkalık süreçlerinden geçtikten ve ABD ile Kanada hükümetleri arasında “Sizden aldılar – Bizden aldılar” tartışmaları yaşandıktan ve nihayet İspanya İç Savaşı’nda kullanıldıktan sonra bazı şeyler netleşse de “Türkiye’nin aldığı” söylenen uçakların akıbeti gerçek mahiyetiyle hiçbir zaman bilinemedi. Bu arada, olay uluslararası boyutta giderek dallanıp budaklanmış, başta Türkiye ve ABD olmak üzere Kanada, Belçika, Fransa ve İspanya başkentlerinde de gündem olmuştu. Günler geçtikçe anlaşılıyordu ki; uçakları Türkiye satın almış, ABD uçakları sağlamış, Kanada da teknik işleri halledip teslime hazır hale getirmiş, Belçika ve Fransa ise uçakları faşist İspanya yönetimine ulaştırmıştı. Sipariş verilen 50 uçağın 40’ı İspanya’ya teslim edilmiş, 10’un akıbetinin ne olduğu ise belirlenememişti.

Aradan 80 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, bugün de “Uçaklarla ilgili Türkiye ne kadar para harcadı, para hareketleri sadece siyasetçi, bürokrat ve iş bitiricilere verilen komisyonlarla mı sınırlıydı, İspanya uçaklar için Türkiye’ye para ödemiş miydi?” gibi yığınla soru cevaplanabilmiş değil.

CHP’Lİ BAKAN İSTİFA ETTİ

Olaylar ilerledikçe CHP’li bakanlarla ilgili söylentiler de giderek artmıştı. Denilenlere göre; Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Maliye Bakanı Fuat Ağralı ile Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp’ın haberi olmadan bu işlerin yapılması mümkün değildi. Başbakan Celal Bayar, başlangıçta herhangi bir açıklamada bulunmamıştı. Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp’ın 7 Ocak 1939’daki istifası üzerine ise Başbakan Bayar, bazı izahlarda bulunmak zorunda kalmıştı. Celal Bayar istifanın, uçak skandalının doğrudan sonucu olduğunu fakat Özalp’ten şüphelenilmediğini, kendisinin, soruşturmayı kolaylaştırmak amacıyla istifa ettiğini söylemişti.

Bu arada yolsuzlukla ilgili yargı süreci de başlamıştı. Dava görülürken anlaşıldı ki “König Ekrem” yurt dışına çıkmıştı. Ancak Naziler, bir süre sonra, 1942 Eylül ayında Ekrem Hamdi Bakan’ı Almanya’da gözaltına almıştı. Bakan ise bir şekilde Paris’e gitmiş ve Ankara’daki yargılama gıyabında devam etmişti.

375 BİN LİRA KOMİSYON DAĞITILMIŞ

Yargılama sonunda, sadece Ekrem Hamdi Bakan’a 4 yıl hapis, 4 yıl da kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezasına hükmedilmişti. Soruşturmada adı geçen bakanlar ve üst düzey bürokratlar ile çeşitli kademelerden memurlara ise herhangi bir ceza verilmemişti. Bu arada, ikinci Cumhurbaşkanı ve CHP’nin ikinci Genel Başkanı olan İsmet İnönü’nün, ölümünden sonra yayınlanan anılarında, uçak yolsuzluğuyla ilgili olarak dönemin Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp’ın rolü olduğunu ima eden ifadeleri yer almıştı.

İŞİN ÖZÜNDE FAŞİSTLERE KENDİNİ BEĞENDİRME VARDI

Bu fevkalade tuhaf detayları olan yolsuzluk olayının politik motivasyonunu ise CHP’nin o dönemde Avrupa’da hâkim olan faşist idarelerle iş birliği yaparak, Türkiye’nin bu hükümetler nezdinde tercih edilir bir idare olduğunu gösterme arzusu oluşturmaktaydı. Bu politikaya göre, İspanya’da işbaşına gelmekte olan faşist idareye destek olunacak, böylece CHP hükümeti, İspanya ve Avrupa’daki diğer faşist kadroların yönettiği devletlerin gözüne girecekti.

– Dr. Fatma Öztürk Şahin, “Uluslararası Bir Uçak Skandalı: Ekrem König Olayı”, Dokuz Eylül Üniversitesi Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2018 Bahar

Ümit Yenişehirli yazdı! CHP’nin 50 uçaklık yolsuzluğu

Giriş Yap

Bir Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.