Giderek daha fazla kişide görülmeye başlayan dövme, aslında yanlış bir algıyla modern zamanların bir fenomeni gibi düşünülüyor. Oysa insanların vücuduna dövme yaptırması, neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir uygulama.
İLK KEZ PAGAN TOPLUMLARDA GÖRÜLMÜŞTÜ
Dövme, çok eski çağlardan bu yana farklı kültürlerde çeşitli amaçlarla uygulanmıştı. Dövme yaptırmada, süslenme tutkusunun yanı sıra kötü ruhlara karşı korunma amacı da vardı. Eski toplumlarda dövmenin yaptırılmasının en temel nedeni ise inanç eksenliydi.
Putperest toplumların inançlarında çok fazla tanrı vardı ve bu tanrıları somut hale getirme amacıyla muhtelif şekiller, objeler, biblo ve heykeller üretilirdi. İşte bu somutlaştırma sapması dövmeleri de ortaya çıkartmıştı. Ortalama bir putperestin inancına göre, tanrıların şekillerinden birisini vücuduna kazıtınca, o tanrı da onu korumuş oluyordu.
ANTİK JAPONLARDAN BUZ ADAM ÖTZİ’YE
Eski Japon toplumunda dövmenin geçmişi MÖ 5000’li yıllara kadar gitmekteydi. Japonlar da dövmeyi, çok tanrılı dinlerine ait sembolleri vücutlarında görünür kılmak için kullanırdı. Alpler’de bulunan MÖ 3300 civarında yaşadığı düşünülen Buz Adam Ötzi’nin mumyasında da – tam 61 tane – dövmeler bulunmuştu.
Bu dövmelerin, spiritüel tedaviler için yaptırıldığı tahmin edilmekteydi. Bir başka antik toplum olan Mısırlılarda da MÖ 2000’li yıllara kadar uzanan dönemlere ait mumyalarda yine dinsel anlamlar taşıdığı düşünülen dövmeler bulunmaktaydı. Mısırlılar, tanrı ve tanrıçalara adanmışlıklarını göstermek için günlük hayatta heykel ve çeşitli objelerle cisimlendirilen tanrıların küçük bir örneğini vücutlarına kazıtırlardı.
Dövme geleneğinin yaygın olduğu topluluklar arasında Orta Asya kavimleri de vardı. Kazak, Kırgız ve İskitler gibi göçebe topluluklarda hayvan figürleri ve soyut desenlerden oluşan karmaşık dövmeler yaygındı. Bu dövmeleri yaptıranlar, toplumdaki statülerini, cesaretli oldukları iddiasını ve tanrılar tarafından korunduklarını topluma göstermeyi amaçlamaktaydılar. Vikingler ve diğer Kuzey Avrupa kabileleri de mitolojik varlıkların dövmelerinin, kendilerine ekstra bir güç sağladığını vehmetmekteydiler. Amerika’nın eski toplumlarından Mayalar’da da dövme yaygındı.
BİR DÖNEM SUÇLU, KÖLE VE ‘HAZ SATICILARI’NIN İŞARETİ OLDU
Antik Yunan ve Roma toplumlarında da sıkça görülen dövme, bir yanıyla kamusal otoritenin toplumu sınıflandırma amacına da hizmet etmişti. Buna göre, antik Roma devrinde devlet; köleler, suçlular ile kadın ve erkek “haz satıcıları”nı toplum içinde fark edilir kılmak için dövmeyi kullanmıştı. Böylece toplumun geneli, “işaretlenen” bu kişilerin sosyal statüsü ve mesleği konusunda bilgi sahibi oluyordu.
HIRİSTİYANLIK ÖNCE YASAKLADI, SONRA SERBEST BIRAKTI
Yahudi geleneğinde dövme genel olarak yasaktı. Tevrat’ta, “Dövme yaptırmayacaksın.” denilmekteydi. Çok sayıda Peygamber tarafından tevhid dinine çağrılan İsrailoğulları arasında dövme yaptırma yoktu. Sadece ezoterik sapmalar gösteren küçük Yahudi toplumlarının bazılarında bu pratik vardı. Yahudi inanç çizgisi zamanla tahrif olsa da dövmeye yönelik mesafeli tutum yine de devam etmişti.
Aynı şekilde, Hıristiyanlığın saf inancının hâkim olduğu ilk devirlerde de dövmeye bir pagan geleneği gözüyle bakılmaktaydı, dolayısıyla da yasaktı. Ancak zaman içerisinde Hıristiyan din büyükleri ile özellikle Roma İmparatorluğu yöneticilerinin, putperest toplumların inançlarıyla yeni dinin ilkelerini birleştirme eğilimi sonucu, dövmeye de izin çıkmıştı. Böylece bazı Hıristiyan gruplar arasında, Kudüs’e hacca gittiklerini göstermek amacıyla dövme yaptırma yaygınlaşmaya başlamıştı.
SÖMÜRGECİ AVRUPALILAR YENİDEN POPÜLERLEŞTİRDİ
Milattan sonraki asırlarda dünya genelinde fazlaca meraklısı olmayan dövme, Orta Çağ’ın sonlarına doğru başlayan sömürgeci keşiflerle yeniden popüler hale gelmişti. Avrupalı denizciler, gittikleri ve yeni haberdar oldukları bölgelerdeki insanların dövmelerine ilgi göstermişlerdi. Özellikle Polinezya kültürlerindeki detaylı dövmeler büyük ilgi uyandırmış ve denizciler aracılığıyla Avrupa ve Amerika’ya yayılmıştı. Bugün bile Batılı denizcilerde dövmelerin yaygın olmasının nedeni, bu eski meslekî gelenekten kaynaklanmakta.
ASIRLARCA HEP CAN YAKICIYDI HALA DA KOLAY DEĞİL
İlkel dövme ana hatlarıyla, deriye yan yana küçük delikler açmak ve bu deliklere is, sürme, mürekkep, kına, çivit gibi boyalı maddeler doldurmak suretiyle yapılırdı. Ayrıca bıçak ya da tırnakla derin yarıklar meydana getirmek de bir yöntemdi. Süslenecek kısımlara barut gibi yanıcı maddeler sürüp, yakarak dövme yapma teknikleri de vardı. Günümüzde ise dövmeler genellikle elektronik aparat ve lokal anestezi yardımıyla yapılsa da derinin kazınması ve altına motifler işlenmesi yine de can acıtan bir yöntem olarak biliniyor.
İSLAMİYET’İN KESİN YASAĞI VAR
İslam öncesi müşrik Araplar’da dövme yaptırmak, özellikle de kadınlar arasında çok yaygındı. İslamiyet ise en güzel şekilde yaratılan insanın tabiî görüntüsünde değişiklikler yapma çabalarını yasaklamaktaydı. Peygamber Efendimiz (sav), aslında çok az kullanmaya özen gösterdiği “lanet” kelimesini dövmeyle ilgili olarak ise kullanmıştı. Hz. Peygamber, “İğreti saç takana da taktırana da bedene dövme yapana da yaptırana da Allah lanet etsin!” buyurmuştu.
Bu ağır ikâzdan dolayı da Müslüman toplumlarda dövme çok uzun asırlar boyunca nadiren görülmüştü. Osmanlılarda da aynı durum sözkonusu olmakla birlikte, XVII. yüzyılda Cezayirli gemiciler aracılığıyla Osmanlı denizcilerinde de dövme yaygınlaşmaya başlamıştı. Bir süre sonra, Yeniçeriler arasında da dövme yaptırma sıklıkla görülmeye başlamıştı.
DÖVME YAPTIRAN ULUSLAR SIRALAMASINDA GERİLERDEYİZ AMA…
Modern zamanlarda özellikle medya, dövmeli oyuncu, müzisyen ve sporcuları olumlu şekilde tasvir ederek dövmelerin “ana akım” haline gelmesinde etkili oldu. Dövme yaptıranlara ilişkin sağlıklı güncel veriler bulunmuyorsa da genelde dövme yaptıranların sayısının arttığı da yaygın bir kanaat. Sahaya ilişkin en yeni verilerden olan 2019 tarihli Dalia isimli uluslararası araştırma kurumunun yaptığı bir istatistiğe göre, Türkiye gene de dünya ölçeğinde nüfusun dövme yaptıran oranı konusunda son sıralarda yer alıyor.
Bu araştırmaya göre, 18 ülke sıralamasında Türkiye ve İsrail yüzde 25’ler civarındaki oranlarıyla son iki sırayı paylaşıyor. Diğer yandan Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği tarafından yapılan bir başka araştırmaya göre ise 18 yaş altı dövme yaptırma Türkiye’de giderek yaygınlaşarak yüzde 20’yi aşmış durumda. Bu oran, ABD’de yüzde 5, Avrupa’da ise yüzde 11 civarında.
– Margo Demello, “Modern Dövme Topluluğunun Kültürel Tarihi”, ABD Duke Üniversitesi Yayınları, 2000
– Dr. Ebru Okutan Akalın, “Dövme Geleneği”, Folklor Akademi Dergisi, C 2, S 3, 2019