Okura ulaşan eser Niğbolu’dan Mohaç’a Avrupa’da hızla genişleyen Osmanlı İmparatorluğu ile Macaristan Krallığı arasında Niğbolu Muharebesi’yle başlayıp Mohaç Muharebesi’yle sona eren tarihi sürece dair detaylı ve özgün bir inceleme ortaya koyuyor.
Osmanlılar ve Macarlar arasında meydana gelen muharebeleri rakip güçlerin kendine özgü toplumsal ve askerî yapıları üzerinden açıklayan Pálosfalvi’nin bu titiz çalışması Macar arşiv kayıtları ve birincil kaynaklar ışığında yeni bir tarih okuması.
On dördüncü yüzyılın son on yılında Güney Macaristan’a yapılan ilk Osmanlı akınları ile Osmanlı ve Macar kuvvetleri karşı karşıya geldi. İki kuvvet arasında arasındaki yaşanan hakimiyet mücadelesi dört büyük meydan muharebesi (Niğbolu, Varna, Kosova, Mohaç) ile zirveye ulaştı.
Neredeyse dört yüzyıl boyunca bağımsız bir Hıristiyan krallık olan Macaristan’ın Osmanlı İmparatorluğu ile giriştiği güç mücadelesi canlılığını yavaş yavaş zayıflatmış ve on altıncı yüzyılın ikinci on yılında çöküşünü hazırlamıştır.
İKİ BÜYÜK GÜÇ ARASINDAKİ MÜCADELE
Ortaçağ Avrupa’sının bu en kritik dönemlerinden birine odaklanan Niğbolu’dan Mohaç’a, Osmanlı İmparatorluğu ile Macar Krallığı arasındaki muharebelerin, bu iki büyük güç arasındaki etkileşimin tarihini gözler önüne seriyor.
Tamás Pálosfalvi, Macarca en güncel kaynaklardan faydalandığı çalışmasında, Türkçe literatürde şimdiye kadar yer almayan belgelerle Osmanlı-Macar ilişkilerine dair yeni bakış açısı getiriyor.
Yazar ve tarihçi Tamás Pálosfalvi
MACAR KRALLIĞI’NIN ÇÖKÜŞÜ
Pálosfalvi, Ortaçağ Macar Krallığı’nın çöküşünün ardındaki temel nedenin Jagiellon yönetiminin zayıf otoritesinden ziyade, Osmanlı’nın tartışmasız askerî, lojistik ve artan malî üstünlüğü olduğunu savunuyor.
Osmanlı ile Macarlar arasındaki ilk temaslardan 1444’deki Varna seferine, Kral Mátyás’ın stratejik manevralarından Belgrad kuşatmalarına kadar pek çok önemli olayı detaylandırarak, büyük meydan muharebelerin ardındaki sebepleri ve sonuçlarını sorgularken, Macaristan’ın Osmanlı karşısındaki yenilgisinin ve sonrasındaki dönüşümün derinliklerine iniyor.
Niğbolu’dan Mohaç’a uzanan bu tarihsel süreci şekillendiren unsurlar sadece askerî zaferler değildi kuşkusuz. Alınan stratejik kararlar ve iktisadi imkânlar da bu mücadelenin en az muharebeler kadar önemli unsurlarını oluşturuyordu.
Sayfa: 528
ASKERİ VE SİYASİ İLİŞKİLERİN BİLİNMEYENLERİ
Halil İnalcık’ın kurucu editörlüğünde başlayan ve Suraiya Faroqhi ve Boğaç Ergene gibi editörlerin danışmanlığında sürdürülen The Ottoman Empire and Its Heritage: Politics, Society and Economy (Osmanlı İmparatorluğu Mirası: Siyaset, Toplum ve Ekonomi) serisine dahil olan Pálosfalvi’nin bu eseri yalnızca askeri tarih değil, aynı zamanda strateji, iktisat ve siyaset üzerine de önemli bir kaynak olmasıyla dikkat çekiyor.
Ortaçağ Avrupa’sının şekillenmesinde belirleyici rol oynayan bu dönemi daha önce hiç olmadığı şekilde yeniden ele alan kitap okurlarına Osmanlı İmparatorluğu ile Macar Krallığı arasındaki askeri ve siyasi ilişkilerin bilinmeyen yönlerini keşfetme imkânı sunuyor.