Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde bilgisayar işletmeni olarak görev yaptıktan sonra 2020 yılında emekli olan Niyazi Selvi, astım hastası eşi Muazzez Selvi ile birlikte bir süre daha Samsun’da yaşamayı sürdürdü. Ancak Muazzez Hanım’ın nemli havalarda nefes almakta güçlük çekmesi ve doktorların “kuru hava” tavsiyesi, çiftin rotasını değiştirerek memleketleri Sivas’ın Ulaş ilçesindeki Tecer köyüne yöneltti.
Doğduğu topraklara 35 yıl sonra geri dönen Niyazi Selvi, köyde kendilerine bir ev inşa etti. Yalnızca sağlık için değil, aynı zamanda üretmekten kopmamak için evlerinin önündeki bir dönümlük araziyi lavanta bahçesine dönüştürdü. Önce domates, patates gibi klasik ürünleri denedi; fakat aradığını bulamayınca lavantanın büyüsüne kapıldı. Kasım 2023’te lavanta fidelerini toprakla buluşturdu, şimdi ilk hasat için gün sayıyor.
“EŞİM BURADA NEFES ALDIĞINI HİSSEDİYOR”
Selvi, “Samsun’un rutubeti eşimin sağlığını zorluyordu. Kullandığı ilaç sayısı artmıştı. Doktorların kuru hava tavsiyesiyle birlikte biz de ‘memlekete dönelim’ dedik. Mayıstan kasıma kadar buradayız. Eşim burada rahatlıyor, nefes alabiliyor.” sözleriyle köye dönüş kararlarının temelinde sağlık gerekçesinin yattığını ifade ediyor.
Lavanta bahçesinin sadece kendileri için değil, köy halkı ve çevredekiler için de cazip bir alan haline geldiğini anlatan Selvi, şunları söyledi:
Bahçemizi ziyarete gelen çok. Lavantaları 1,5 ay sonra toplayacağız. Tohumlarını kurutup düğün ve kınalar için süs keseleri yapmayı planlıyoruz. Ayrıca bahçemizin hemen yanında bulunan tarihi köprünün restorasyonu tamamlandığında oraya küçük bir çay bahçesi kurmak gibi bir hayalimiz de var.
“BURAYA GELİNCE İLAÇ KULLANMAYI UNUTTUM”
Muazzez Selvi içinse köye dönüş adeta ikinci bir nefes olmuş. Yıllardır astım hastalığıyla mücadele eden Selvi, “Samsun’da nemli hava beni çok zorluyordu. Doktorlar kuru iklimde yaşamam gerektiğini söyleyince buraya geldik. Uzun zamandır ilaç kullanıyorum ama burada olduğumda çoğu zaman ilaca ihtiyaç duymuyorum. Bu da yaşam kalitemi ciddi şekilde artırdı.” ifadelerini kullandı.
Köydeki sakinliğin, temiz havanın ve lavanta kokularının kendilerine iyi geldiğini dile getiren Selvi, “Buraya gelmek bana çok şey kattı. Birincisi kuru iklim, ikincisi lavantanın ferahlığı, üçüncüsü ise bu huzurlu ortam. Şehirdeki stres, kalabalık ve gerginlikten sonra burada adeta yeniden doğdum.” dedi.
“TOPRAKLA HAYAL KURMAYA GELDİK”
Lavanta üretiminin köye yeni bir soluk getirdiğini belirten çift, sıradan tarım ürünlerinin dışına çıkarak lavantayı seçtiklerini ve bu tercih sayesinde hem kendileri hem çevreleri için farklı bir değer yarattıklarını vurguladı. Lavanta buketlerini hem kurutup hem de süs amaçlı hazırlayarak değerlendirdiklerini söyleyen Muazzez Selvi, “Eşim yıllardır lavantayı araştırırdı. Ben de onu destekledim. Umarım bir kıvılcım oluruz. Herkesin köyüne, toprağına dönmesi gerek. Biz hem hastalığımdan uzaklaşmak hem de hayallerimizi büyütmek için buradayız.” diye konuştu.
