Roald Dahl, çocuk kitaplarıyla öne çıkan bir yazar. Yazarın resmi internet sitesindeki yaşam öyküsü, “Roald Dahl bir casus, savaş pilotu, çikolata tarihçisi ve tıbbi buluşlar yapan bir mucitti” diye başlayınca da en bilinen çocuk kitaplarına uyumlu bir hayat sürdüğünü hissediyor insan.
Dahl, bu renkli hayatı sadece olağanüstünün daha doğal karşılandığı çocuk kitaplarına yansıtmıyor. Dahl’ın yetişkinler için yazdığı eserleri de bir o kadar curcunalı, sıra dışı ve eşsiz. İki romanından biri olan Oswald Amcam ve öykü kitaplarının neredeyse tamamı 90’lı yıllarda Can Yayınları’nca basılmıştı. Şimdi sırayla, yeni kapaklarla ve bazen yeni çevirilerle tekrar yayımlanıyor.
Dahl’ın öyküleri; gündeliği olağandışına, olağandışını sıradan dönüştüren hikâyeler. Bu olağandışı bazen fantastik bir öğe oluyor ama çoğu zaman gündelik hayatımızın en sıradan, en sıkıcı yanını dışarıdan bir bakışla fantastikleştiriyor.
Poe’nun küçük sphinx böceğini göz yanılsamasıyla karakterine dev bir canavar zannettirmesi gibi. Gerçekten de Dahl’ın öyküleri, Poe’nunkilerle değişik bir duygudaşlık içinde.
Sıra dışının krallığına hoş geldiniz! Casus, savaş pilotu, çikolata tarihçisi ve tıbbi buluşlar yapan bir mucit. Roald Dahl, yazdığı kitaplar kadar renkli bir yazar. Charlie’nin Çikolata Fabrikası ve diğer çocuk kitaplarıyla tanınan Dahl’ın yetişkinlere anlattığı hikâyeler de bir o kadar sihirli.
HİKAYELERDE EKSİK OLMAYAN MİZAH
Dahl, usta bir öykücü, gelmiş geçmiş en iyi hikâye anlatıcılarından biri. Ağızlardan korkan bir adamı, kocalarından illallah diyen kadınları, ölümünden sonra beyninin yaşatılmasını kabul eden birini anlatırken gündeliği olağandışına, olağandışını sıradana dönüştürmeyi başarıyor.
Bazen fantastik bir hikayeyle çıkıyor okurun karşısına, bazen de dünyayı dışarıdan bir bakışla irdeleyip bizi alışılageldik düzene yabancılaştırıyor. Çoğunlukla karıkoca ilişkilerinin ele alındığı Öptüm Seni’de insan doğasının karanlığını, var olduğunu kabul etmek istemediğimiz yönlerimizi ortaya çıkarıyor Dahl. Bunu hiçbir hikayesinde eksik olmayan mizahla yapıyor.
YAZARIN KİTAPLARINDAKİ KADIN ÖYKÜLERİ
İngilizlerin hüküm sürdüğü Dahl öykülerinde kadının özel bir yeri var. Bazen daha zayıf konumda Dahl’ın kadınları ama çoğunlukla zayıf konumu güce dönüştürmeyi başarıyorlar. Yakın zamanda tekrar yayınlandığı için Öptüm Seni üzerinden gitmek gerekirse bu kitapta yer almayan müthiş öykü, Son Perde’yle açıldığını da not düşmek isterim.
Buradaki öykülerde kocalarından intikam alan birtakım geleneksel ev kadınlarıyla, geleneksel görünümlerinin altında çeşitli tuhaflıklar yatan kadınlarla ve geleneksel görünmeye bile tenezzül etmeyen kadınlarla karşılaşıyoruz.
Sayfa: 280
PANSİYONCU KADIN..
Dahl’ın en çarpıcı kadınlarından biri, Öptüm Seni’nin en çarpıcı öykülerinden birinde: Pansiyoncu Kadın, kitabın açılış öyküsü, küçük ve vurucu. Ne olduğunu daha tam anlayamadan bitiveriyor ve okuru orta yaşlı, tatlı, anaç kadınların görünüşlerine aldırmamanız gerektiği uyarısıyla baş başa bırakıyor.
İKİ ZIT UÇTA GİDİP GELMEK
Dahl romanı ve öykülerinde kadını ele alış şeklinin neredeyse iki zıt uçta gidip gelişi, ne kadar farklı cinsiyet ve genel olarak dünya algısı yaratabilen geniş görüşlü bir yazar olduğunun bir başka kanıtı. Oswald Amcam’daki kadın daha geniş çaplı bir tartışmanın konusu olsa da Öptüm Seni’nin karakterleri, kadının toplumdaki yerini ve çoğunlukla kocanın yanı denilebilecek bu yerin kadında yarattığı hisleri Dahl’ın ne kadar iyi anladığının önemli bir göstergesi.