İstanbul Pendik’te Şok Eden Çökme Olayı
Bugün saat 11.00 civarında, İstanbul’un Pendik ilçesine bağlı Dumlupınar Mahallesi’nde, Toros Sokak üzerinde bulunan 4 katlı bir apartmanın bahçe girişinde bir çökme olayı meydana geldi. Bu çökme, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında olduğu belirtilen binanın zemininde, henüz net bir sebep olmaksızın gerçekleşti. Olayın ardından hemen bölgeye polis, itfaiye ve zabıta ekipleri sevk edildi. Neyse ki, bu korkutucu olayda herhangi bir yaralanma veya can kaybı yaşanmadı.
Olayın ardından yapılan incelemelerde, bina sakinlerinin tahliye edilmesine gerek olmadığı bildirildi. Ancak, olayın ardından bina sahibi S.D., yaşadığı büyük korku ve kaygı nedeniyle gözyaşlarına hakim olamadı. Bu durum, olayın ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu.
Olay Anı ve Sakinlerin İfadeleri
Apartman sakinlerinden Erdal Soylu, o anları şöyle anlattı: “Evde çocuklarla sohbet ediyorduk. 15-20 dakika sonra büyük bir ses geldi. Önceleri ne olduğunu anlayamadık, çünkü kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyordu ve sesi oradan geldiğini düşündük. Ancak aşağıya bakınca binanın yan kısmında bir çökme olduğunu fark ettik. Şans eseri kimseye bir şey olmadı.”
Yaşanan bu olay, apartman sakinleri arasında büyük bir panik yarattı. Soylu, devamında “Çöken zemin tamamen boştu, demirler çürümüş ve binadan bağımsız yapılmış. Binada herhangi bir hasar yok, sadece bodrum katı kullanılıyordu. Kentsel dönüşüm alanına dahil edilmiştir. Ekipler inceleme yaptı ve tahliye yapılmasına gerek olmadığını belirtti,” ifadelerini kullandı.
Kentsel Dönüşüm ve Güvenlik Endişeleri
Kentsel dönüşüm, şehirlerin modernleşmesi ve daha güvenli hale gelmesi için önemli bir süreçtir. Ancak, bu tür projeler sırasında güvenlik önlemlerinin yeterince alınmaması, sakinler arasında büyük endişelere yol açabiliyor. Pendik’te yaşanan bu çökme olayı, kentsel dönüşüm projelerinin ne denli dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzmanlar, bu tür olayların önüne geçmek için inşaat süreçlerinde daha fazla denetim yapılması gerektiğini vurguluyor. Çürümüş demirlerin ve zayıf zeminlerin, binaların güvenliğini tehdit eden unsurlar olduğuna dikkat çekiliyor. Kentsel dönüşüm projelerinde, yapıların sağlamlığı ve güvenliği ön planda tutulmalı; bina sakinleri için risk oluşturan unsurlar en aza indirgenmelidir.
Sonuç olarak, Pendik’teki bu çökme olayı, hem yerel yönetimlerin hem de inşaat firmalarının dikkat etmesi gereken önemli bir uyarı niteliğindedir. Binanın durumu, çevredeki diğer yapılar için de bir tehlike oluşturabileceği için, bu tür olayların yaşanmaması adına daha fazla önlem alınması gerekmektedir. Yaşanan bu olay, mahalle sakinleri tarafından hafızalarda kalacak bir anı olarak da kaydedilecektir.