Lübnan ve Suriye Arasındaki Sınır Anlaşmazlıkları
Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin çöküşünün ardından, Lübnan’da da uluslararası desteği arkasına alarak yeni bir yönetim oluşması, iki ülke arasındaki deniz ve kara sınırlarıyla ilgili çözüm bekleyen sorunları yeniden gündeme getirdi. Kuzeyinde Suriye, doğusunda Suriye, güneyinde İsrail ve batısında Akdeniz ile çevrili olan Lübnan, 10 bin 452 kilometrekarelik topraklarıyla Arap dünyasında önemli bir yere sahip. Fransız sömürgesinden bağımsızlığını kazandığı günden bu yana, komşu ülkelerle sınır anlaşmazlıkları yaşamaktadır.
Sınırların Belirlenmesi Zor Olmuştu
Lübnan ile Suriye arasındaki 375 kilometre uzunluğundaki sınır hattı, Arap dünyasının en karmaşık sınır bölgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. İki ülke bağımsızlıklarını kazandıkları dönemde sınırları netleştirmek için ortak komiteler oluşturulmuş, ancak hem iç politikadaki sorunlar hem de dış müdahaleler nedeniyle bu çabalar sonuçsuz kalmıştır.
Esad Rejiminin Etkisi
Kara sınırlarının belirlenmesinde karşılaşılan en büyük engellerden biri, her iki ülkede de yaşanan demografik ve coğrafik karmaşadır. Esad yönetimi, 1976’dan 2005 yılına kadar Lübnan’da askeri varlık bulundurarak, sınırların belirlenmesi konusunda etkili bir rol oynamıştır. Bu durum, Lübnan’ın iç siyasetine de müdahale edebilmesi için bir fırsat yaratmış ve sınır meselelerini gündemden düşürebilmiştir.
Beyrut’un Tek Taraflı Girişimleri
Beyrut hükümeti, 2011 yılında İsrail ve Suriye ile olan deniz sınırlarını tek taraflı olarak belirleme girişiminde bulunmuştur. Ancak bu girişim, Şam yönetimi tarafından Birleşmiş Milletler’e (BM) itiraz edilmesiyle karşılaşmış ve o günden bu yana konuyla ilgili herhangi bir ilerleme kaydedilememiştir. Suriye’deki 14 yıllık halk devrimi, 8 Aralık 2024’te 61 yıllık Baas rejiminin sonunu getirmiştir. Lübnan’da ise 2 yıl süren siyasi kriz ve boşluğun ardından, 9 Ocak’ta Genelkurmay Başkanı Joseph Avn ülkenin 14. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.
Sınır Anlaşmazlıkları Yeniden Gündemde
Son gelişmelerle birlikte, Uluslararası Adalet Divanı Başkanlığı görevini üstlenen Nevvaf Selam başkanlığında yeni bir hükümet kurulmuştur. Şam’daki rejim değişikliği sonrasında, Beyrut’ta da uluslararası destekle yeni bir yönetimin oluşması, iki ülke arasındaki deniz ve kara sınırlarıyla ilgili çözüm bekleyen sorunları yeniden gündeme taşımıştır. Suriye ve Lübnan, 27 Mart’ta Suudi Arabistan’da sınırları belirlemeye yönelik bir anlaşma imzalamıştır. Gelecek hafta, Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam liderliğindeki bir heyetin, Şam’da Suriyeli yetkililerle sınırlar ve diğer konuları görüşmesi beklenmektedir.
Silahlı Çatışmaların Masaya Yatırılması Gerekiyor
A.B.D. merkezli Doğal Kaynak Yönetimi Enstitüsü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Laury Haytayan, iki ülke arasındaki ilişkiler ve sınır belirleme süreci hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Haytayan, Lübnan’daki yeni yönetimin, siyasi, ekonomik ve güvenlik düzeylerinde Suriye ile ilişkilerine öncelik vermesi gerektiğini vurguladı. “Bölgede bazı değişimler yaşanıyor ve Lübnan bu bölgenin bir parçası. Suriye’de yeni bir rejim oluştu ve dünya genelindeki birçok ülke bu yeni yönetimle iletişim kurmak için yarışıyor.”
Lübnan’ın Suriye ile Deniz Sınırlarını Belirlemesi Şart
Haytayan, Beyrut yönetiminin Şam’la iletişim kurma konusunda hızlı adımlar atması gerektiğini belirtti. Ayrıca, birkaç hafta önce silahlı çatışmaların yaşandığı sınır hattının masaya yatırılmasının zorunlu hale geldiğini ifade etti. Lübnan hükümetinin, Suriye yönetimi ile ciddiyetle yaklaşarak, ilişkilerini geliştirmesi gerektiğinin altını çizen Haytayan, “Hafız Esad döneminde Lübnan ile Suriye arasında bir kardeşlik işbirliği anlaşması yapılmıştı. Bu anlaşma, aynı zamanda çözüm bekleyen kara ve deniz sınırlarını da kapsıyordu.” dedi.
Haytayan, Lübnan’ın Suriye ile yoğun diplomatik çalışmaların ardından kara ve deniz sınırlarını belirleyebileceğini belirtirken, “Suriye, şu anda denizde doğal gaz ve petrol arama çalışmalarına büyük önem veriyor. Bu nedenle Lübnan’ın, Suriye ile ilişkilerini geliştirerek deniz sınırlarını netleştirmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu. İki ülke arasındaki sınır anlaşmazlıklarının çözülmesi, Suriye ile olan deniz sınırındaki petrol arama çalışmalarını da kolaylaştıracaktır.