“Belirli bir kurumun ya da disiplinin üyeleri adına konuşmuyorum. Felsefe, sanat, sosyal bilimler vs. uzmanlarını birbirinden ayıran sınırları yıkmak için yazıyorum” diyen Jacques Rancière, Duyumsanabilir Olanın Paylaşımı’nda, kendine biçtiği bu misyondan hareketle estetik, sanat ve siyaset arasındaki ilişkiyi ele alırken, aynı anda hem bir kolektivitenin hatlarını belirleyen paylaşım koşullarına hem de aynı düzenin bozulma ya da fikir ayrılığı kaynaklarına atıfta bulunan Duyumsanabilir Olanın Paylaşımı kavramını ortaya atarak bu kavramı, estetik ve siyasetin birleşme ve ayrışma noktaları için bir anahtar olarak kullanıyor.
Hem saha araştırmaları hem arşiv çalışmaları hem de felsefi düşünceyi bir araya getiren Rancière ilk kez Türkçe’ye kazandırılan bu kitabında sanatların söylem ve yaşam biçimleri, düşünce fikirleri ve toplum figürleriyle nasıl bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Sanatın krizi ya da imgenin ölümü üzerine ütopyaların sonu gibi bitmek bilmeyen sahneleri tekrarlayan tartışmaların ötesinde, bu metin estetikle siyaseti birbirine bağlayan bağın anlaşılabilirliğine ilişkin bazı koşullar saptamak istiyor.
Bunu yapmak için, sanatsal pratiklerin başlangıçtaki zaman ve mekân, görünür ve görünmez, konuşma ve gürültü ayrımına hem yeri hem de politikanın çıkarlarını tanımlayan temeline geri dönmeyi öneriyor.
Sayfa: 88
ÜÇ SANATSAL REJİM
Kitapta bütün estetik pratikleri önceleyen bir estetik anlayışını keşfederek bunun siyasetle köklü ilişkisini önceliyor. Siyasetin estetik ve estetiğin de siyasal boyutu üzerinde dururken, bu ikisi arasındaki karşılıklı ilişkiyi duyumsanır olanın paylaşımı üzerinden tanımlıyor. Ayrıca etik, temsili ve estetik olmak üzere üç sanatsal rejim olduğunu ve bunlardan bir tek modernizmin yükselişini de kuşatan estetik rejimde sanatın kendi başına değerli sayıldığını savunuyor.
Jacques Ranciere
ÖĞRETİCİ UFUK AÇICI KİTAP
Çağımızın en önemli düşünürlerinden Rancière’in eseri her biri bir soruyla açılan beş bölüm boyunca, Duyumsanabilir Olanın Paylaşımı kavramı aracılığıyla estetik pratikler ve siyasi pratikler arasındaki ilişkiyi bir yandan örerken bir yandan da çözümlediği oldukça öğretici ve ufuk açıcı bir kaynak.