Gazze’de Soykırım ve İnsanlık Dramı
Dünyanın gözleri önünde, Gazze’de yaşanan olaylar, sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın vicdanını yaralıyor. Gazze’de altyapının çökmesi, hastanelerin, okulların ve yaşam alanlarının yok edilmesi, bölgedeki insanları büyük bir çaresizlik içinde bırakıyor. Uluslararası güçlerin ise bu soykırıma karşı sessiz kalması, insanlık adına kaygı verici bir durum. Bu sessizlik, sadece Gazze halkını değil, tüm dünya insanlarını derinden etkiliyor.
İHH’nın Protesto Yürüyüşü
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, bu duruma bir tepki olarak, İsrail’in saldırılarını protesto etmek amacıyla “Gazze Ölüyor! Ayağa Kalk!” başlıklı bir yürüyüş düzenledi. Bu yürüyüş, sadece bir protesto değil, aynı zamanda Gazze’de yaşanan trajediyi dünya gündemine taşıma çabasıydı. Beyazıt Meydanı’nda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bu etkinlik, insanların Gazze halkına olan dayanışma ve desteklerini ifade etme fırsatı buldukları bir platform haline geldi.
Binlerce Kişinin Katılımı ve Coşku
Yürüyüş için günler öncesinden yapılan çağrılar sonucunda, Beyazıt Meydanı’nda binlerce kişi toplandı. Katılımcılar, “Katil İsrail Filistin’den defol” sloganları atarak, Gazze halkının yaşadığı acılara dikkat çekti. Ellerindeki Türk ve Filistin bayraklarıyla yürüyüşe geçen kalabalık, zaman zaman tekbir getirerek, birlik ve dayanışma mesajı verdi. Bu etkinlik, sadece bir protesto değil, aynı zamanda Gazze’deki kardeşlerimize olan sevgi ve destek duygularının da bir ifadesiydi.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’ın Açıklamaları
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, yürüyüş sırasında yaptığı konuşmada, Gazze halkının tehcir edilmek istendiğine dikkat çekti. Refah kentinin bombalandığını belirterek, Mısır’ın sınır bölgesinde insanları yerlerinden etmek için kamplar kurulmak istendiğini söyledi. Yıldırım, “Adı ‘insani kamp’ ama bu durum insanları daha da zor bir duruma sokacak” diyerek, bu planın amacının Gazze halkını zorla yer değiştirmek olduğunu vurguladı. “Bir milyon 950 bin – 2 milyon insanı bu kamplara getirecekler. Ancak bu plan tutmaz, çünkü Gazze halkı direnişi bırakmayacak,” diyerek, Gazze’nin direnişinin gücünü vurguladı.
Gazze’de Yaşanan Halk Savaşı
Yıldırım, Gazze’de yaşananların dünya genelinde nadir görülen bir halk savaşı olduğuna dikkat çekti. “O nedenle Gazze’de ne Trump’ın dediği olacak ne de Trump’tan korkan İslam dünyasının liderlerinin dediği olacak” diyerek, dünya genelindeki siyasi güçlerin bu durumu anlamakta yetersiz kaldığını ifade etti. Gazze’ye destek amacıyla, 13 Nisan Pazar günü Beyazıt’tan Ayasofya’ya büyük bir kalabalıkla yürüyüş düzenleyeceklerini belirterek, Türkiye’de ve dünyada eylemleri yeniden başlatacaklarını duyurdu. “İsrail eskisi kadar rahat değil. Çünkü artık karşısında eski Suriye, eski Türkiye, eski Mısır ve eski Ürdün halkı yok. İnsanlar korku elbisesini çıkardı,” diyerek, bu durumun gelecekteki mücadelelerin şekillenmesinde belirleyici olacağını vurguladı.
Sonuç ve Gelecek Umutları
Gazze’de yaşanan bu dram, sadece orada yaşayan insanların değil, tüm insanlığın sorunu. Birlikte durmak, sesimizi yükseltmek ve dayanışma içinde olmak, bu tür insanlık suçlarına karşı durmanın en etkili yoludur. Gelecek günlerde düzenlenecek olan eylemler, Gazze halkının sesini dünya çapında duyurmak, insanlığa karşı işlenen suçları ifşa etmek ve hak arayışını desteklemek adına büyük bir fırsat olacaktır. Unutulmamalıdır ki, her ses, her eylem, adaletin yerini bulması için bir adım daha atmak demektir.