Modern Türk edebiyatının usta isimlerinden olan İsmail Güzelsoy, okurlarını mutlu etmeye devam ediyor. Yazdıklarıyla kitapseverlerin büyük beğenisini kazanan İsmail Güzelsoy, okurlarına yeni bir okuma şöleni sunuyor.
Saf-Suya Anlat…
İsmail Güzelsoy, nüvesini onlarca yıl önce oluşturduğu bu yeniden eseri Saf – Suya Anlat’ta, bilgeliğin son aşamasının; sahip çıkılmış masumiyetin ta kendisi olduğunu fısıldayan bir anlatı şöleni sunuyor okura.
Yüzlerce yıl öncesinden günümüze uzanan yolları ve hikâyeleri izlerken bir yerden sonra yolun ve hikâyenin tek bir şey olduğunu gösteriyor. Saflığın doğasını, bilgeliğin sınırlarını ve tabii ki aşkın sonunun olmadığını da…
Sayfa: 360
“YALNIZLIKLA LANETLENMİŞ BİR KARAKTER”
“Yalnızlıkla lanetlenmiş bir karakter, tüm unutulganlıklarımıza karşı hatırlatmak göreviyle, yüzyıllar önceden kalmış bir defter yapraklarının arasından sesleniyor. Unutulganlık? Öyle bir kelime yok, ama olsun, yine de güzel. Anladım ki mürekkep sudur ve ben meramımı suya anlatıyormuşum hep.”
TEK BAŞINA AYAĞA KALKABİLMEK..
.
“Biz burada değiliz, yola vuran gölgeleriz” dedi. Bu veda sözüyle yola çıktı genç Şaman Subala. On bir buçuk hayat yaşadı. On bir buçuk hayata kaç hikâye sığar, kaç hayat yaşayınca bilgeliğe varır bir yolcu? Kaç aşk bizi kendimizle tanıştırır? Kaç kez yıkılınca tek başımıza ayağa kalkmayı öğreniriz?