TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder Hastaneye Kaldırıldı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, aort damarında meydana gelen yırtılma nedeniyle acilen hastaneye kaldırıldı. 10 saat süren zorlu bir ameliyatın ardından yoğun bakıma alınan Önder’in hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi. Bu durum, kalp damar hastalıkları riskini bir kez daha gündeme getirdi ve toplumda aort damarının önemi hakkında yeni tartışmalara yol açtı.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, aort yırtılmasının belirtilerini, risk faktörlerini ve korunma yollarını açıklayarak önemli uyarılarda bulundu. Önder’in sağlık durumunu yakından izleyen Prof. Dr. Boztosun, bu tür vakaların yalnızca genişleme boyutuna değil, aynı zamanda büyüme hızına ve genetik faktörlere göre değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Aort Damarı: Vücudun Ana Taşıyıcı Hattı
Aort damarının kalpten çıkarak vücuttaki tüm organlara kan taşıyan ana damar olduğunu belirten Prof. Dr. Boztosun, “Aort damarı, beyne, kola, bacağa, böbreğe ve bağırsaklara kadar uzanan, tüm hayati organlara kan taşıyan ana yoldur. Bu damarda meydana gelen bir yırtık, hayati riski beraberinde getirir. Aort genişlemesi genellikle sessiz ilerler; ancak zamanında fark edilip önlem alınmazsa ciddi sonuçlara yol açabilir.”
Erkeklerde 3 cm Üzerine Dikkat!
Aort damarındaki genişlemenin belirli sınırların üzerine çıktığında tehlike oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Boztosun, “Erkeklerde 3 santimin üzerindeki genişlemeler dikkatle izlenmelidir. 5,5 santime ulaştığında genellikle cerrahi müdahale gereklidir. Ancak bu rakamdan daha da önemlisi, damarın büyüme hızıdır. Eğer bir damarda 6 ay içinde hızlı bir artış görülüyorsa, o zaman 5,5 santimi beklemeden doktor müdahalesi gerekir.” şeklinde konuştu.
Geçmeyen Göğüs Ağrılarına Dikkat!
Hastaların belirtilerine dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Boztosun, “Geçmeyen göğüs veya sırt ağrıları varsa, aort kapağının iki yaprakçıklı olması veya kısa sürede ciddi genişleme gözlemlenmesi durumunda, bu çok ciddidir. Bu hastalara ‘lütfen doktorunuza danışın’ diyoruz. Çünkü erken müdahale hayat kurtarabilir.” dedi. Aort damarındaki genişlemeyi artıran temel faktörler arasında sigara, yüksek tansiyon, obezite, diyabet ve yüksek kolesterolün bulunduğunu belirten Boztosun, bu riskleri kontrol altına almanın damarın büyümesini yavaşlatabileceğini ifade etti.
Genetik Yatkınlığa Dikkat Edin
Sırrı Süreyya Önder’in sağlık sürecine de değinen Prof. Dr. Boztosun, “Kendisi yoğun ve stresli bir dönem geçiriyor. Yaklaşık 4.6 cm’lik bir genişleme söz konusuydu ve bu yakın takip edilmesi gereken bir süreçti. Özellikle ailesinde benzer bir hikaye olanlar veya romatolojik hastalık geçmişi bulunanlar, bu konuda daha dikkatli olmalıdır. 5.5 cm ameliyat sınırı gibi düşünülse de bazı hastalarda 4.6 – 4.9 cm gibi daha düşük değerlerde de yırtılma yaşanabiliyor.” şeklinde konuştu.
Yırtılma Hangi Organda Olursa O Bölge Zarar Görür
Aort damarındaki yırtılmanın hangi organa yayıldığına göre farklı klinik tabloların ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Boztosun, “Şah damarına uzanırsa bilinç kaybına, böbrek damarına giderse böbrek yetmezliğine, bacak ya da kola giderse o organların fonksiyonları bozulabilir. İstiyoruz ki hiç yırtılma olmasın. Bunu sağlamak için de genişlemenin önüne geçmeliyiz.” dedi.
İlk 24 Saat En Kritik Dönem
Aort yırtılması sonrası tedavi sürecinin çok hassas bir şekilde yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Boztosun, “Bu gibi durumlarda ilk 24 saat çok kritik. Ameliyatın uzun sürmesi bu süreçte olağan bir durumdur. Ancak ameliyat sonrası hastanın olumlu yönde seyretmesi için bu ilk evreyi başarıyla atlatmak şart. Sürecin olumluya dönmesiyle birlikte iyileşme birkaç hafta sürebilir. Fakat önemli olan bu kritik eşiği geçmektir.” ifadelerini kullandı.