Gümüşhane’de Şiddetli Fırtına: Arıcılar Zarar Görüyor
İHA Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Gümüşhane’yi sarı kod ile uyararak olası fırtına ve şiddetli rüzgar konusunda halkı bilgilendirmişti. Ancak bu uyarılar, beklenmedik bir şekilde gerçekleşen fırtına ile birlikte ciddiyet kazandı. Kent merkezinde ve kırsal alanlarda etkili olan şiddetli rüzgar, yer yer saatte 90 kilometre hıza ulaşarak ciddi hasarlara yol açtı. Özellikle tarım ve arıcılık faaliyetleri üzerinde olumsuz etkiler yaratan bu durum, birçok kişinin yaşamını olumsuz yönde etkiledi.
Merkeze bağlı Çamlıköy köyünde arıcılık yapan Necati Ergün, fırtınadan en çok etkilenen isimlerden biri oldu. Ergün’ün bahçesinde hem dolu hem de boş halde duran arı kovanları, rüzgarın şiddetiyle metrelerce uzağa savrularak parçalandı. Ergün, fırtına sonrası oluşan manzarayı “Kovanlar havada uçuşuyordu” sözleriyle ifade etti.
Fırtına Anında Yaşananlar
Fırtına anında yaşadıklarını aktaran Ergün, olayın başlangıcında köpeklerin havlamasıyla bir şeylerin ters gittiğini fark ettiğini belirtti. Saat 12.30 civarında rüzgarın etkisinin arttığını söyleyen Ergün, dışarı çıktığında karşılaştığı manzaranın tam bir felaket olduğunu vurguladı. Rüzgarın etkisiyle hem arılı hem de arısız kovanların adeta gökyüzünde dans ettiğini, bazı kovanların bulunduğu yerden onlarca metre uzağa savrulduğunu dile getirdi.
Rüzgarın gücünün büyüklüğünü ifade eden Ergün, “Birçoğu tamamen kırılmış, kullanılamaz hale gelmişti,” diyerek yaşadığı kaybın boyutunu gözler önüne serdi. Yeni aldığı boş kovanlarının da fırtına sırasında parçalandığını belirten Ergün, “Yaklaşık 20 boş kovan tamamen yok oldu, elimde sadece birkaç sağlam arılı kovan kaldı. Ama onlar da zarar gördü, büyük ihtimalle çoğu kurtarılamayacak,” ifadelerini kullandı.
Arıcılığın Zorlukları ve Doğanın Gücü
Uzun yıllardır arıcılıkla uğraşan Ergün, bu denli şiddetli bir rüzgara nadiren tanık olduğunu vurguladı. “Doğanın ne zaman ne getireceği belli olmuyor. Emek veriyoruz ama böyle bir afette elimizden bir şey gelmiyor. Zararı telafi etmek kolay olmayacak,” diyerek yaşadığı kaybın boyutuna dikkat çekti.
Fırtına sonrası köydeki diğer arıcılarla da iletişime geçen Ergün, birçok arkadaşının da benzer durumlarla karşılaştığını öğrendi. Bu durum, köydeki arıcılık faaliyetlerinin geleceği konusunda endişeleri artırdı. Arıların doğası gereği iklim koşullarına duyarlı olduğunu belirten Ergün, böyle olayların arıcılığın sürdürülebilirliği açısından ne kadar tehlikeli olduğunu vurguladı.
Gümüşhane’deki bu fırtına, sadece arıcılık değil, tarım sektörünün de büyük zarar görmesine neden oldu. Yerel çiftçiler, rüzgarın etkisiyle ürünlerinin tahrip olduğunu ve hasat döneminde ciddi kayıplar yaşadıklarını ifade etti. Bu durum, bölgedeki ekonomik dengeyi de sarsma potansiyeli taşıyor.
Sonuç olarak, Gümüşhane’de yaşanan bu fırtına, doğanın gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Yerel halk, iklim değişikliği ve doğa olaylarıyla başa çıkabilmek için daha hazırlıklı olmanın yollarını aramalıdır. Arıcılık gibi hassas bir meslekle uğraşanlar için ise, bu tür olayların meydana gelmesi, sadece maddi kayıplar değil, aynı zamanda psikolojik zorluklar da getirmektedir.