Furûğ Ferruhzad’ın ‘Yaralarım Aşktandır’ Eseri: İran Şiirinin Modern Kimliğine Dair Bir İnceleme

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Furûğ Ferruhzâd: Modern İran Şiirinin İkonik Sesi

Furûğ Ferruhzâd, İran şiirinin modern kimliğini şekillendiren en güçlü ve özgün seslerden biri olarak öne çıkmaktadır. Şiirlerinde aşk, yalnızca bireysel bir tutku değil, aynı zamanda insanın dünyayı algılama ve anlamlandırma biçimidir. Bu derin temayı toplumsal özgürlük arayışıyla birleştiren şair, hem içerik hem de biçim açısından klasik Fars edebiyatına meydan okumuş ve modern şiirin kapısını aralamıştır. Kadın kimliğini ve bireyselliği cesur bir şekilde ifade eden Ferruhzâd, eserlerini ataerkil toplum yapısına karşı bir başkaldırı manifestosu olarak şekillendirmiştir.

Furûğ Ferruhzâd: Modern İran Şiirinin İkonik Sesi

“Yaralarım Aşktandır” adlı derlemede bir araya getirdiğimiz beş şiir kitabında, aşk, yalnızlık, doğa ve toplumsal eleştiri gibi temalar, derin bir lirizmle birleşir. İlk şiirlerinden itibaren dikkat çeken yenilikçi bakışı, son eserlerinde edebi olgunluğa ulaşarak onu yalnızca İran’ın değil, dünya edebiyatının da benzersiz figürlerinden biri haline getirmiştir.

Sayfa: 312

Bizi Yalnız Bırakan Büyük Şair

Çağdaşı Sohrâb Sepehrî’ye göre Furûğ, en âşıkane coşkuları hayatın aynasında yorumlayan, sevginin ağaç üslubuyla dile gelen, hiçin sınırlarına kadar giderek ışık havsalasının ardına çekilen, yokluğuyla bizi yalnız bırakmış büyük bir şairdir. Kadın yaşamını her düzeyde baskılayan sistemin ideolojik, kültürel ve siyasal kaynaklarına karşı gösterdiği şiddetli direnç, bu şiirin etkisini sadece İranlı kadınlarla sınırlı bırakmamış; içerdiği eşitlikçi ve özgürlükçü evrensel mesajı tüm dünyada yankı bulmuştur.

Bizi Yalnız Bırakan Büyük Şair

Gazellerden Yola Çıktı

Fars edebiyatının en tanınmış kadın şairi olan Furûğ Ferruhzâd, 5 Ocak 1935’te Tahran’da dünyaya geldi. İlköğretimini tamamladıktan sonra Hüsrev-i Haver Lisesi’ne devam etti. Klasik Fars şiiri ustalarını, özellikle Hâfız-ı Şirâzî’nin gazellerini örnek alarak kendi şiirlerini yazmaya bu yıllarda başladı. Furûğ’un iki yıl sonra çıkan üçüncü kitabı “İsyan”, şairin içinde bulunduğu karmaşık ruh halini, çevresini kuşatan duvarlarla yüzleşen genç bir kadının kendini tutsaklıktan kurtarma çabasını, öfke ve cesaretini imgeleyen şiirlerden oluşuyordu.

Gazellerden Yola Çıktı

Modern İran Şiirinin Önemli Şairi

Furûğ Ferruhzâd, modern İran şiirinin en önemli şairlerinden biri olarak tanınır. 29 Aralık 1934’te Tahran’da, asker bir babanın kızı olarak dünyaya geldi. On altı yaşında hiciv yazarı ve aynı zamanda uzak akrabası Perviz Şapur’la evlendi ve iki yıl sonra oğlu Kâmyâr dünyaya geldi. O dönemin koşulları içinde radikal sayılabilecek bir karar alarak 1954’te eşinden boşandı; mahkeme kararıyla velayeti babasına verilen oğlunu bu tarihten sonra bir daha göremedi. Bu olay, onun hayatının en büyük trajedisine dönüşmüştü.

Furûğ, birey olma sürecini engelleyen, kimliği ezen, varoluşu zedeleyen her kurala ve duruşa karşı çıkarak şiire sığındı; başkaldırısını şiirle dile getirdi. İran’ın en büyük açmazlarından biri olan ataerkil sosyal yapı, onun eleştirilerinin odak noktası oldu. Kendi ailesinden ve özellikle babasından başlayarak, kadın kimliğini hiçe sayan bu ataerkil bakış açısına karşı durdu. Şiirin yanı sıra sinema, tiyatro ve resim sanatlarıyla da yakından ilgilendi.

Ailesinden Kopan Bir Kadının Hikayesi

Eşinden ayrılıp, ailesinden kopmuş bir kadın olarak hayatta kalma mücadelesi veren Furûğ, çeşitli gazetelerde editörlük yaptı. 1958’de hayatının ve sanatının seyrini derinden etkileyen yazar ve yönetmen İbrahim Gülistan ile tanıştı. Oyunculuk, senaristlik, kameramanlık, yönetmen yardımcılığı, dublaj, montaj ve yaratıcı sinema editörlüğü gibi birçok alanda faaliyet gösterdi. Hem sinema üzerine eğitim almak hem de dil öğrenmek amacıyla Almanya, İngiltere ve İtalya’da bulundu.

1963’te Almanya’da düzenlenen Oberhausen film festivalinde “Ev Karadır” adlı cüzamlılar hakkındaki belgesel filmiyle birincilik ödülünü aldı. Bu filmin çekimleri sırasında cüzamlılar evinde tanıdığı Hüseyin Mansuri adlı çocuğu evlat edindi.

Genç Yaşta Hayatını Kaybetti

Furûğ, 14 Şubat 1967’de, Tahran’da geçirdiği trafik kazasında, henüz otuz iki yaşındayken hayata veda etti. Onun eserleri, yaşamı boyunca yaşadığı zorlukları ve cesur duruşunu yansıtmaya devam ediyor, edebiyat dünyasında unutulmaz bir iz bırakmaktadır.

Furûğ Ferruhzad’ın ‘Yaralarım Aşktandır’ Eseri: İran Şiirinin Modern Kimliğine Dair Bir İnceleme
Yorum Yap

Giriş Yap

Bir Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.