Fahrettin Altun’dan Çarpıcı Açıklamalar
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türk-Alman Medya Forumu’na katılarak gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Altun, Türkiye’nin hem Ukrayna-Rusya savaşındaki rolü hem de İsrail’in Filistin’deki eylemleri hakkında dikkat çekici mesajlar verdi.
“Filistin’deki Trajedinin Son Bulması Gerekiyor”
Gazze’de yaşanan insani dramı vurgulayan Altun, “Filistin’deki trajedi bir an önce son bulmalı ve insanlığı yakan bu ateşin yayılması engellenmelidir” şeklinde konuştu. Altun, İsrail hükümetinin 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 50 binden fazla Filistinliyi öldürdüğünü ve dünyanın gözleri önünde bir soykırımın sürdüğünü ifade etti.
“Gazze’de Taş Üstünde Taş Kalmadı”
Altun, İsrail’in Gazze’deki zulmüne karşı duyarsız kalan uluslararası toplumu eleştirerek, “Gazze’de taş üstünde taş kalmadı. Bu zulüm bir an önce durmalıdır.” dedi. Türkiye’nin barış çabalarına dikkat çeken Altun, “Türkiye, her ne olursa olsun barışın sağlanması ve soykırımın son bulması için var gücüyle çalışmaya devam edecektir.” ifadesini kullandı.
Altun’un konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar ise şöyleydi:
“Son üç yılı aşkın süredir devam eden Ukrayna-Rusya savaşı, büyük yıkımlara ve acılara sebep oldu. Milyonlarca insan yerinden edildi ve yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin savaşa dönüşmemesi için büyük bir mücadele verdik. Savaşın patlak vermesinin hemen ardından, Rusya ve Ukrayna heyetlerini önce Antalya’da, ardından İstanbul’da bir araya getirdik. Tahıl Koridoru Anlaşması’na ev sahipliği yaparak büyük bir gıda krizinin önüne geçtik. Bugün hâlâ her iki tarafla görüşen ve adil bir çözüm için çabalayan bir ülke olarak tüm barış girişimlerini destekliyoruz.
Türkiye, bundan sonraki süreçte de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın defaatle belirttiği gibi, görüşmelere ev sahipliği yapmaya, arabuluculukla da dahil olmak üzere her türlü sorumluluğu almaya hazırdır.
Ülkemiz, aynı çabayı İsrail hükümetinin Filistin’de gerçekleştirdiği soykırımlar için de göstermektedir. Türkiye’nin bir buçuk yıldır sürdürdüğü bu mücadelesine tüm dünyanın destek vermesi gerekmektedir. Bölgedeki trajedi bir an önce son bulmalı ve insanlığı yakan bu ateşin yayılması önlenmelidir.
Şu anda önümüzde insanlık olarak duran en acil konu budur. İsrail hükümeti, 7 Ekim 2023’ten bu yana bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sağlık görevlisi ve gazeteci demeden 50 binden fazla Filistinliyi öldürdü ve ne yazık ki, dünyanın gözleri önünde katletmeye devam ediyor.
Hayatta kalanları ise açlıkla mahkûm ederek, adeta dünyanın adalet ve hakkaniyet damarını kesmeye çalışıyor. Bugüne kadar hakikati duyurmak için çabalayan 211 gazeteci, görev başındayken katledildi. Daha birkaç gün önce, İsrail Gazze’de bir hastanenin yanında hakikat nöbeti tutan gazetecilerin çadırını bombalayarak, bir gazetecinin diri diri yanmasına sebep oldu. Aslında sadece öldürülen gazeteciler değil, hakikat de öldürüldü.
Filistin’deki durumun vehametini anlamak için Yahudi bilim insanı Norman Gary Finkelstein’ın şu sözlerine kulak vermeliyiz: ‘Gazze’de altı ayda öldürülen çocuk sayısı, dünyadaki diğer tüm savaş bölgelerinde üç yılda öldürülen çocuk sayısının dört katıdır. Ne dediğimi duyuyor musunuz?’ Finkelstein’ın bu haklı sorusuna eklenmesi gereken bir hayati soru daha var: İsrail hükümetinin 18 ayda ihlal etmediği bir değer, bir norm, bir kural kaldı mı? Gazze’de ne yazık ki taş üstünde taş kalmadı. Küresel barış ve istikrardaki en büyük engel olan bu zulüm, bu kural tanımazlık bir an önce son bulmalıdır.
Türkiye, istikrarlaştırıcı gücüyle Suriye, Libya, Somali, Sudan, Kafkaslar ve Balkanlar’da çözümün anahtarı olduğu gibi, Filistin’de savaşın son bulması için iradesini ortaya koymaya devam edecektir. Her ne olursa olsun barışın sağlanması ve soykırımın son bulması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin “daha adil bir dünya mümkün” perspektifiyle tüm kriz bölgeleri için verdiği mücadele giderek daha derin bir anlam kazanmaktadır.”