Temizlik Ürünlerinin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Günlük hayatımızda temizlik, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biri olarak kabul edilmektedir. Ancak, evlerimizde kullandığımız temizlik ürünleri, görünüşte masum olan bu ürünlerin ardında ciddi sağlık riskleri barındırabiliyor. Parlak yüzeyler, hoş kokular ve hijyen vaatleriyle dolu bu ürünler, aslında bizi ve sevdiklerimizi yavaş yavaş zehirliyor olabilir.
Sağlık Sorunlarına Neden Oluyor
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ev temizlik ürünlerinin içeriğindeki kimyasalların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekmektedir. Ev temizlik ürünlerinin çoğunda bulunan uçucu organik bileşenler (VOC’ler), amonyak, klor ve ftalatlar gibi zararlı kimyasallar, hem kısa hem de uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Akciğer Fonksiyonlarında Kalıcı Hasar
WHO’nun hava kalitesi ve sağlık üzerine yaptığı araştırmalar, bu tür kimyasalların solunmasıyla astım, alerji ve hatta kronik solunum yolu hastalıklarının tetiklendiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, çamaşır suyu gibi klor bazlı ürünlerin kullanımı sırasında açığa çıkan gazlar, solunum yollarını tahriş ederek öksürük, nefes darlığı ve göz yanmasına neden olabilmektedir. WHO, bu tür kimyasallara uzun süre maruz kalmanın akciğer fonksiyonlarında kalıcı hasara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunmaktadır.
Kadınlarda KOAH Riskini Artırıyor
Temizlik ürünlerinin tehlikesi, genellikle ani bir zehirlenme şeklinde değil, günlük kullanımda düşük dozda maruziyetle kendini göstermektedir. 2018’de WHO’nun desteklediği bir çalışma, evlerde düzenli olarak kimyasal temizlik ürünleri kullanan bireylerde, özellikle kadınlarda, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) riskinin arttığını tespit etmiştir. Araştırmaya göre, bu ürünler haftada bir kez bile kullanılsa, 20 yıllık bir süreçte akciğerlere sigara içmek kadar zarar verebilmektedir. Norveç’te yapılan ve 6.000’den fazla kişinin katıldığı bu uzun soluklu çalışma, temizlik ürünlerinin masum olmadığını kanıtlar niteliktedir.
Uzun Vadede Kanserle İlişkili Olabilir
WHO, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireylerin bu kimyasallara karşı daha savunmasız olduğunu vurgulamaktadır. Çocukların bağışıklık sistemi henüz tam olarak gelişmediği için, temizlik ürünlerinden yayılan kimyasallar onların solunum yollarını ve ciltlerini daha kolay etkileyebilmektedir. Örneğin, yer temizleyicilerdeki amonyak veya banyo ürünlerinde sıkça kullanılan fenol gibi maddeler, deri yoluyla emilerek alerjik reaksiyonlara ve hormonal bozukluklara yol açabilmektedir. WHO’nun 2020 raporunda, evdeki hava kirliliğinin önemli bir kısmının temizlik ürünlerinden kaynaklandığı belirtilmekte ve bu durumun çocuklarda astım vakalarını artırdığına dikkat çekilmektedir.
Temizlik ürünlerinde bulunan bazı kimyasallar, “endokrin bozucular” olarak sınıflandırılmaktadır. Ftalatlar ve parabenler gibi maddeler, vücudun hormon sistemine müdahale ederek üreme sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir. WHO ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), bu tür kimyasalların uzun vadede kanserle bağlantılı olabileceğini ifade etmektedir.