Donald Trump: Kırım Rusya’da kalacak

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği bir basın toplantısında, Ukrayna-Rusya savaşına dair Time dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Trump, savaşın başlangıcına ilişkin Ukrayna’yı suçlayarak NATO üyeliği tartışmalarının çatışmayı tetiklediğini öne sürdü.

Kırım’ın Rusya’nın kontrolünde kalacağına işaret eden Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky’nin Kırım’ın Rusya’da kalacağını anladığını iddia ederek ABD’nin sunduğu barış planına da değindi.

“KIRIM RUSYA’DA KALACAK”

Rusya ile Ukrayna arasındaki Kırım anlaşmazlığına da değinen Trump, “Kırım, Rusya’da kalacak.” ifadesini kullandı.

Trump, Rusya’nın savaşı bitirme ve Ukrayna’nın tamamını ele geçirmekten vazgeçme kararına işaret ederek “Bu oldukça büyük bir taviz” diyerek Moskova’nın barış için adım attığını öne sürdü.

ABD’nin önerdiği barış planına da değinen Trump, Kırım ve işgal edilen Ukrayna topraklarının Rusya’da kalmasının müzakere edildiğini belirtti.

“BEN BAŞKANKEN KIRIM ALINMAZDI”

Kırım’ın Rusya tarafından yasa dışı ilhak edildiği dönemde Barack Obama yerine kendisinin başkan olması halinde bu olayın yaşanmayacağını savunan Trump, “(Kırım) Benden kolayca alınabilir miydi? Hayır, alınamazdı. Eğer ben başkanken böyle bir şey yaşansaydı Kırım alınamazdı.” ifadelerini kullandı.

“BARIŞI SAĞLAYABİLİRİM”

Trump, o dönem başkan olması halinde Rusya-Ukrayna Savaşı’nın asla başlamamış olacağını savunarak, “Bu, Biden’ın savaşı. Benim savaşım değil. Bununla hiçbir ilgim yok. Bu savaşa asla girmezdim. Bu savaş asla olmazdı. Putin de bunu asla yapmazdı.” ifadelerini kullandı.

Savaşı ilk günde bitirebileceğine yönelik açıklamalarını “mecazi anlamda ve abartı olarak” söylediğini kaydeden Trump, bu söylemlerinin basın tarafından çarptırıldığını savundu.

Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barışı sağlayıp sağlayamayacağı sorusuna karşılık, “Evet, Putin’in bunu sağlayabileceğini düşünüyorum. Bence Putin, bunu farklı şekilde yapmayı tercih ederdi. Bence gidip her şeyi almayı tercih ederdi.” yanıtını verdi.

Trump, şimdiye kadar görüşmelerin verimli geçtiğini ve müzakerelerde anlaşmaya çok yaklaşıldığını ancak barışın sağlanması için hala uzun bir yolun olduğunu vurguladı.

“Şİ BENİ ARADI”

ABD ile Çin arasındaki “ticaret savaşlarına” ilişkin Trump, Çin Devlet Başkanı Şi’nin kendisini aradığını, bir anlaşma yapılması için Pekin’le aktif müzakere yürütüldüğünü kaydetti.

Trump, Şi’nin kendisini aramasına ilişkin, “Bence onun açısından bir zayıflık göstergesi değil.” değerlendirmesinde bulundu.

Gelecek 3 ya da 4 hafta içinde bir anlaşmanın açıklanmasının beklendiğini belirten Trump, şu ifadeleri kullandı:

“Kendilerini rahat hissedecekleri bir rakam var ama bizden bir trilyon dolar kazanmalarına izin verilemez. 750 milyar dolar kazanmalarına izin verilemez. Çin bir trilyon dolar kazanırken bizim 2 trilyon dolar kaybımızın olması sürdürülebilir değildir. Bazıları öyle demiyor ama büyük bir kısmı kayıp. 2 trilyon dolarlık bir ticaret açığı varsa ben bunu kayıp olarak görüyorum.”

“BEN DEV BİR MAĞAZAYIM”

Tarifelere yaklaşımında ise Trump, şu benzetmeyi yaptı:

“Ben, dev bir mağazayım. Devasa, güzel bir mağaza ve herkes oradan alışveriş yapmak istiyor. Amerikan halkı adına mağazanın sahibi benim ve fiyatları ben belirliyorum. ‘Buradan alışveriş yapmak istiyorsanız ödemeniz gereken ücret budur.’ diyorum.”

“MUTLAK ZAFER”

Trump, gelecek yıl da ithalattaki yüksek tarife oranlarının devam etmesi halinde bu durumu “mutlak zafer” olarak değerlendireceğini belirtti.

ABD’nin “servet kazanacağını” ve pek çok ülkenin de bu şekilde zenginleştiğini dile getiren Trump, bunlara Çin, Hindistan ve Brezilya’yı örnek gösterdi.

Trump, son 3 ayda ABD’ye 7 trilyon dolarlık yeni tesis, fabrika ve diğer yatırımların geldiğini belirterek,(Tarife oranları) Sıfır olsaydı kolay olurdu ama o zaman hiçbir firma gelmezdi. Şimdi geliyorlar çünkü tarife ödemek istemiyorlar. Üretimi burada yaparlarsa tarife olmaz.” ifadelerini kullandı.

Karşılıklı tarife oranları askıya alındığından beri 200 anlaşmaya varıldığı bilgisini paylaşan Trump, bunların arasında çok sayıda ülke ve şirketin bulunduğunu bildirdi.

Trump, tarifeler sayesinde mobilya ve otomotiv firmalarının yanı sıra çip firmalarının da ülkeye geldiğini, Nvidia’nın kurucusu ve patronu Jensen Huang’ın ise 500 milyar dolar harcayacağını kaydetti.

“DOGE’NİN AMACI, İSRAFI TESPİT ETMEK”

Başında kıdemli danışmanı ve Tesla’nın Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk’ın bulunduğu Hükümet Verimliliği Departmanının (DOGE) “büyük bir başarı” olduğunu savunan Trump, yüzlerce milyar dolarlık “israfı, suistimali ve dolandırıcılığı” tespit ettiklerini belirtti.

Trump, DOGE’nin amacının, kamu harcamalarındaki israfı ve kötüye kullanımları tespit etmek olduğunu anlattı.

DOGE’nin hükümet veri tabanlarına erişim yetkisi hatırlatılan Trump, bu konuyla ilgili “İsrafı, dolandırıcılığı ve suistimalleri bulmak istiyoruz. Devletten haksız ödeme alan kişileri tespit etmek için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“HERKES BİZİ SÖMÜRÜYOR”

Trump, DOGE ile sağlanan verilerin, göçmenlerin izlenip sınır dışı edilmeleri için kullanılacağına dair iddialarla ilgili, bu konuda herhangi bir bilgiye sahip olmadığını belirtti.

DOGE’nin yalnızca hükümet çalışanlarını değil aynı zamanda devletle iş yapan ABD şirketlerini de etkilediğine dair eleştirilerle ilgili soru üzerine Trump, “Ülkemiz şu anda sürdürülebilir değil herkes bizi sömürüyor.” yanıtını verdi.

Trump, anayasaya göre iki dönemle sınırlandırılmış başkanlık süresinin 3. döneme uzatılmasına ilişkin, “Tartışılan bazı (yasal) boşluklar var ama ben boşluklara inanmıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

“KANADA 51. EYALET OLMALI”

Trump, “Grönland’ı satın almak, Panama Kanalı’nın kontrolüne sahip olmak ya da Kanada’yı 51. eyalet yapmak” gibi söylemlerinin şaka olmadığını belirtti.

Grönland’ın ABD’nin kontrolü altında bulunmasının Ada için daha iyi olacağını savunan Trump, ulusal güvenlik açısından bunun ülkesi için de önemli olduğuna işaret etti.

Trump, “Kanada konusunda trollük yaptığımı düşünüyor olabilirsiniz ama gerçekten bunu yapmıyorum.” ifadesini kullandı.

Kanada’yı yılda 200 ila 250 milyar dolardan fazla sübvanse ettiklerini anlatan Trump, bunun doğru ve gerekli olmadığını savundu.

Trump, Kanada’dan ithalat yapmaya ihtiyaçlarının olmadığını vurgulayarak, “Kanada’dan hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Bu işin yürümesinin tek yolu Kanada’nın eyalet olmasıdır.” ifadelerini kullandı.

“SUUDİ ARABİSTAN İBRAHİM ANLAŞMALARI’NA GİRECEK”

İlk döneminde İsrail ve Arap ülkeleriyle barışın ilerletilmesi konusunda gelişme kaydedildiğini belirten Trump, bu konuda daha da gelişim görmek istediğini vurguladı.

“Suudi Arabistan, İbrahim Anlaşmalarına girecek. Bu olacak.” görüşünü paylaşan Trump, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İbrahim Anlaşmaları kapsamında hiçbir şey yapmadılar. Orada dört ülke vardı, her şey hazırdı. Her şeyi paketlemiş olurduk. Şimdi tekrar başlayacağız. İbrahim Anlaşmaları, muazzam bir başarıydı ancak Biden sadece oturdu.”

Gelecek ay Orta Doğu’ya ilk büyük yurt dışı seyahatini planlayan Trump, Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesinin önündeki engelleri değerlendirdi.

“DÜNYA İÇİN SAVAŞIYORUM”

Trump, Suudi halkını sevdiğini belirterek, “Veliaht Prens (Muhammed bin Selman) ve Kral’ı (Selman Bin Abdülaziz) da çok seviyorum. Ekonomimize bir trilyon dolar yatırım yapmayı kabul ettiler, 1 trilyon dolar.” ifadelerini kullandı.

Orta Doğu ile tüm dünyada çok iyi ilişkilerinin olduğunu savunan Trump, “Bence, bunu akıllı insanlar anlıyor, kredi talep etmeden ya da almadan dünyada birçok sorunu çözdüm.” görüşünü paylaştı.

İlk dönemine kıyasla kendinden daha emin ve hırslı olduğunu vurgulayan Trump, “Geçen sefer hayatta kalmak için savaşıyordum, bu sefer dünya için savaşıyorum.” ifadesini kullandı.

“İRAN’LA ANLAŞMAYI TERCİH EDİYORUM”

Trump, İsrail’in İran’a ait nükleer tesislere saldırmasını engellediğine dair iddiaların doğru olmadığını belirtti.

Onları önlemediğine ancak saldırıyı da kolaylaştırmadığına işaret eden Trump, saldırı olmadan bir anlaşma yapılabileceğine inandığını belirtti ve “İran’a bombaların atılmasından çok bir anlaşmayı tercih edeceğini” dile getirdi.

İran ile olası nükleer anlaşma ihtimalini iki kez tekrarlayan ABD Başkanı, “Bence İran ile bir anlaşma yapacağız ve bunu kimse beceremez.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney veya Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile müzakerelere açık olduğunu belirtti.

“GAZZE’DEKİ ATEŞKES İHLALİNİN SUÇLUSU BİDEN”

Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD’yi savaşa sürükleyeceğinden endişe edip etmediği sorusu üzerine, “Bir savaşa girebilir ama biz sürüklenmiyoruz.” cevabını verdi.

İsrail’in savaşa girmesi durumunda ABD’nin bunun dışında kalıp kalmayacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Trump, “Bir anlaşmaya varamazsak savaşa isteyerek girebilirim. Anlaşmaya varamazsak sürünün başında ben olacağım.” ifadelerini kullandı.

Gazze’deki ateşkesin ihlal edilmesinden beri birçok kişinin yaşamını yitirmesinden kimin suçlu olduğu sorusu üzerine Trump, bundan eski Başkan Joe Biden’ın sorumlu bulunduğunu ileri sürdü.

Kendi döneminde İran’ın parasının olmadığını savunan Trump, Biden’ın ise İran’ı zenginleştirdiğini iddia etti.

Trump, “Biden yönetimini suçluyorum çünkü onlar anlaşma yapmadan İran’ın söz sahibi olmasına izin verdiler.” yorumunda bulundu.

Donald Trump: Kırım Rusya’da kalacak

Giriş Yap

Bir Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.