Türkiye Âlimler Konferansı’nda Gazze ve Kudüs Meselesi
İstanbul Bayrampaşa’da düzenlenen “Gazze’nin Minarelerinden Yükselen Çağrı” başlıklı 1. Türkiye Âlimler Konferansı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın açılış konuşmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle açılan program, tarihi bir dönüm noktasını temsil ederken, katılımcıların Filistin’e yönelik duygu ve düşüncelerini bir araya getirdi. Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Kudüs ve Filistin Komitesi Başkanı Mervan Ebu Ras gibi önemli isimlerin de yer aldığı etkinlikte, katılımcılar sık sık tekbirler getirerek Filistin için birlik ve direniş mesajları verdiler.
Gazze ve Kudüs: Bir İman Meselesi
Prof. Dr. Ali Erbaş, konuşmasında Gazze’de yaşanan dramın sıradan bir çatışma olmadığını, aksine insanlık onurunu hedef alan büyük bir trajedi olduğunu vurguladı. “Gazze ve Kudüs, müminler için sadece bir toprak değil; izzetin, direnişin ve imanın sembolüdür” diyerek, bu bölgelerde yaşananların yıllarca sessiz kalınan zalim bir terör devletinin nasıl büyük bir insanlık krizine dönüştüğünün açık göstergesi olduğunu belirtti. Bu noktada, uluslararası toplumun ve özellikle Müslüman ülkelerin üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini ifade etti.
Filistin’in Kurtuluşu İçin Birlik Olma Çağrısı
Erbaş, kendilerini “seçilmiş” ilan eden grupların, hayali vaatlerle toprak talep ettiğini ve bu süreçte sistematik şekilde insanlık suçu işlediğini dile getirdi. Filistin’in kurtuluşunun yalnızca İslam dünyasının birlikte atacağı kararlı ve somut adımlarla mümkün olabileceğinin altını çizen Erbaş, aynı zamanda Müslümanların ortak bir bilinçle hareket etmesinin de gerekliliğine dikkat çekti. “Müslümanlar olarak ortak bir bilinçle hareket etmek, bu zulmü durdurmak için ahlaki ve insani bir zorunluluktur” ifadeleriyle, birlik olmanın önemini vurguladı.
Birlikten Güç Doğar: Müslümanların Ortak Mücadelesi
Erbaş, konuşmasında “Güçlerimizi birleştirir, yekvücut olursak, çözüm bekleyen hiçbir meselemiz kalmaz” dedi. Bu sözler, sadece Filistin meselesi için değil, tüm İslam dünyasının karşılaştığı zorluklar için geçerlidir. Müslümanların, tarih boyunca pek çok zorlukla karşılaştığını ve bu zorlukların üstesinden gelebilmek için birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerektiğini hatırlattı. Bu bağlamda, Erbaş’ın vurgu yaptığı ahlaki ve insani zorunluluk, sadece Filistin için değil, tüm insanlık için geçerli bir prensip olarak öne çıkıyor.
Uluslararası Kamuoyuna Sert Eleştiriler
Erbaş, vicdanın dini, ırkı ya da coğrafyası olmadığını belirterek, uluslararası kamuoyunun Gazze’de yaşananlara yönelik sessizliğini sert sözlerle eleştirdi. “Kadınlar, çocuklar, masum siviller katledilirken gözlerinizi bu vahşete kapatmayın. Karanlığa susarak ortak olmayın” diyerek zalimlere seslendi. Bu sözler, sadece bir eleştiri değil aynı zamanda tüm insanlığa bir çağrı niteliğindeydi. Erbaş, zalimlerin arkasındaki güçlere güvenerek hareket ettiklerini belirterek, “Unutmayın, er ya da geç ilahi adalet önünde hesap vereceksiniz” dedi.
Gazze Halkının Direnişi ve Umut Mesajı
Son olarak, Gazze halkının inancı ve direniş ruhuna da değinen Erbaş, “Sizler kalplerinizde taşıdığınız inançla, bugün dünyanın en özgür insanlarısınız. Sabırla ve dirençle mücadele ettiğiniz sürece, Allah’ın izniyle zafer yakındır” diyerek konuşmasını tamamladı. Bu cümleler, sadece Gazze halkı için değil, tüm Müslümanlar için bir umut kaynağı oldu. Erbaş’ın bu mesajı, her türlü zorluğun üstesinden gelebileceklerini ve zaferin inançla mümkün olduğunu bir kez daha hatırlattı.
