Bedelli Askerlik ve Kıdem Tazminatı: Emsal Bir Karar
Bedelli askerlik, Türkiye’de özellikle genç erkeklerin gündeminde olan önemli bir konudur. 2019 yılında İstanbul’da yaşayan Gökhan A., bu konuda dikkat çekici bir davaya imza attı. Gökhan A., bir zincir giyim mağazasında satış danışmanı olarak çalışıyordu. Çalıştığı süre zarfında aldığı maaş ise 4.400 lira civarındaydı. Bedelli askerlik yapmak için işinden istifa etme kararı aldı ve bu süreçte işvereninden kıdem tazminatı talep etti.
Kıdem Tazminatı Talebi ve İşverenin Tepkisi
Gökhan A., bedelli askerlik yapmak için işten ayrıldığında, iş yerinden 20.000 lira kıdem tazminatı talep etti. Ancak işveren, “İş kaybı olmayacak, 21 gün boyunca ücretsiz izinli sayılacak.”
Mahkeme Süreci ve İlk Karar
Taraflar arasında uzlaşma sağlanamayınca, Gökhan A. konuyu yargıya taşıdı. İstanbul İş Mahkemesi, Gökhan’ın bedelli askerlik sırasında işini kaybetmemesi gerektiğini savunarak, “Kıdem tazminatı alamaz”
İstinaf Mahkemesi ve Emsal Karar
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, Gökhan A.’nın davasında önemli bir karar aldı. Daire, bedelli askerlik yapmak için işinden ayrılmanın zorunlu olduğunu ve bu durumda işçinin ücretsiz izinli sayılacağını belirtti. Mahkeme, Gökhan’ın kıdem tazminatına hak kazandığına hükmederek yerel mahkemenin kararını bozdu. Bu karar, Türkiye çapında benzer durumda olan binlerce genç erkeği ilgilendiriyordu.
Muvazzaf Askerlik ve Kıdem Tazminatı İlişkisi
Daire, kıdem tazminatına hak kazanma nedenlerinden birinin muvazzaf askerlik hali olduğunu hatırlatarak, “Bedelli askerliğin de muvazzaf askerlik kapsamında değerlendirilmesi sebebiyle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varılmıştır.” ifadesini kullandı. Bu açıklama, bedelli askerlik uygulamasının hukuksal zeminini sağlamlaştırırken, aynı zamanda iş hukuku açısından da önemli bir gelişme kaydedildiğini göstermektedir.
Sonuç ve Önem
Gökhan A.’nın davası, bedelli askerlik ve kıdem tazminatı arasındaki ilişkiyi yeniden sorgulattı. Bu emsal karar, sadece Gökhan A. için değil, aynı zamanda benzer durumda olan birçok kişi için de umut verici bir gelişme oldu. Bedelli askerlik, sadece bir askerlik hizmeti değil, aynı zamanda iş yaşamını da etkileyen bir durumdur. Bu nedenle, işverenlerin ve çalışanların hakları konusunda daha net ve adil bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Gökhan A.’nın davası, iş hukuku alanında önemli bir precedent oluşturmuş ve genç işçilerin haklarını koruma açısından bir dönüm noktası olmuştur.