Ayasofya’nın Ana Kubbesinde Tarihi Restorasyon: Geçmişin İzleri Yeniden Hayat Buluyor!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ayasofya-i Kebir Camii’nin Restorasyon Süreci

DHA Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ‘İbadet sürecek, tarih korunacak’ mesajını vererek Ayasofya-i Kebir Camii’nin ana kubbesindeki restorasyon çalışmalarının detaylarını paylaştı. Bu tarihi yapının koruma ve onarım sürecinin titizlikle yürütüleceğini vurgulayan Bakan Ersoy, ibadetin aksamadan devam edeceğini ve yapının özgün değerlerinin korunacağını belirtti.

Ayasofya-i Kebir Camii'nin Restorasyon Süreci

“HEM KORUYACAĞIZ HEM DE YAŞATACAĞIZ”

Bakan Ersoy, “1486 yıllık Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nde, ibadete ara vermeden restorasyon ve güçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların bir kısmını tamamladık, kalan bölümleri ise dikkatle yürütüyoruz. Bu süreçte, ana kubbe de tarihinin en geniş ve en kapsamlı restorasyon sürecine alınıyor. Kubbe depreme karşı daha dayanıklı hale getirilecek, yapının özgün hali titizlikle korunacak. Kubbenin iç yüzeyindeki mozaiklere zarar gelmemesi için çalışmalar dış yüzeyden yürütülecek. Kurşun kaplamalar sökülerek onarılacak veya yenilenecek.” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, hem yerli hem de yabancı turistlerin Ayasofya’ya olan ilgisini artırırken, aynı zamanda tarihi yapının korunmasının ne denli önemli olduğunu gözler önüne serdi.

Ayasofya-i Kebir Camii'nin Restorasyon Süreci

Restorasyonun Bilimsel Temelleri ve Dijital İkizi

Ayasofya’nın korunması ve kullanılması için bilimsel bir yaklaşım benimsendi. Danıştay 10’uncu Dairesi’nin kararının ardından, 10 Temmuz 2020 tarihinde Ayasofya-i Kebir Camii yeniden ibadete açılmıştı. Bu tarih, sadece bir ibadet yeri olarak değil, aynı zamanda insanlık tarihinin bir parçası olarak bu yapının önemini vurgulamakta. İbadete açılmasının ardından, yapının korunması ve kullanım dengesini gözeten bütüncül projeler hazırlandı. Rölöve, restitüsyon, restorasyon, statik, mekanik ve elektrik projeleri, türbelerin yanı sıra sıbyan mektebi ve muvakkithane gibi yapıların da restorasyonu için planlandı.

Restorasyonun Bilimsel Temelleri ve Dijital İkizi

Tüm bu süreçte, külliyedeki yapılar üç boyutlu olarak belgelenerek dijital ortama aktarıldı. Ayasofya’nın dijital ikizi oluşturularak, restorasyon süreci detaylı bir şekilde izlenebilir hale getirildi. Bu dijital ikiz, geçmişten gelen bilgilerin günümüz teknolojisiyle birleştirilmesi sonucunda ortaya çıktı ve Ayasofya’nın gelecekteki koruma çalışmalarında önemli bir referans noktası sağladı.

Restorasyonun Bilimsel Temelleri ve Dijital İkizi

Güçlendirme Çalışmaları ve İbadetin Devamı

Yapının taşıyıcı sistemlerine yönelik yapılan analizler sonucunda, ana kubbe ve yarım kubbelerde güçlendirme ihtiyacı belirlendi. Mozaik kaplı iç yüzeyin zarar görmemesi için müdahaleler dış yüzeyden gerçekleştirilecek. Mevcut kurşun kaplamalar sökülerek onarılacak veya yenileriyle değiştirilecek. Bu hassas imalatların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için, çelik konstrüksiyon ve nitelikli branda ile kubbenin üzeri geçici olarak kapatılacak. Dış yüzeydeki güçlendirme ve onarım çalışmaları sırasında, ibadetin aksamaması için özel önlemler alındı.

Güçlendirme Çalışmaları ve İbadetin Devamı

İç yüzeyde eş zamanlı olarak yürütülecek konservasyon, restorasyon ve güçlendirme işlemleri için 43,5 metre yüksekliğinde, dört ana kolon üzerine oturan çelik platform sistemi kurulacak. Bu sistem sayesinde, hem ibadet kesintiye uğramadan devam edecek hem de kubbenin iç ve dış yüzeylerindeki uygulamalar sağlıklı biçimde sürdürülecek. Tüm bu çalışmaların sahada güvenli ve hızlı bir biçimde yürütülebilmesi amacıyla, doğu yönünde kurulmak üzere 41 metre yüksekliğinde ve 60 metre bom uzunluğunda bir kule vinç projelendirilmiştir. Bu vinç, yapıya uygun mesafede ve güvenli dönüş alanı sağlayacak şekilde tasarlandı.

Güçlendirme Çalışmaları ve İbadetin Devamı

Geleceğe Taşınan Tarih

Ana kubbe güçlendirmesi, kurşun değişimleri, mozaik konservasyonu ve cephe ile minare onarımları tamamlandıktan sonra, geçici olarak kurulan çelik konstrüksiyon örtü, platform ve kule vinç, kuruldukları yöntemle sökülecek. Böylece Ayasofya-i Kebir Camii’nin tarihi kubbesi, kapsamlı bir güçlendirme sürecinin ardından özgün haliyle korunarak gelecek kuşaklara aktarılmış olacak. Bu süreç, hem tarihi bir mirasın korunması hem de ibadetlerin modern bir anlayışla sürdürülmesi açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.

Geleceğe Taşınan Tarih

Ayasofya, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda insanlık tarihinin önemli bir parçasını temsil ediyor. Bu restorasyon çalışmaları ile Ayasofya, gelecekte de tarihsel ve kültürel kimliğini korumaya devam edecek. İbadetlerin kesintisiz bir şekilde sürdürüldüğü bu süreçte, Ayasofya’nın tarihi ve kültürel mirası, modern teknolojinin desteğiyle daha sağlam temellere oturacak.

Ayasofya’nın Ana Kubbesinde Tarihi Restorasyon: Geçmişin İzleri Yeniden Hayat Buluyor!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Bir Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!