Geçen sezon temmuz ayında İngiltere Premier Lig ekiplerinden Tottenham Hotspur’un başına geçen Ange Postecoglou, kulüp tarihine geçerken aynı zamanda Avrupa kupası kazanan ilk Avustralyalı teknik direktör olarak da adını yazdırdı.
2008 yılında İngiltere Lig Kupası’nı (Carabao Kupası) kaldırdıktan sonra uzun bir süre kupasız kalan Londra ekibine, 59 yaşındaki teknik adam ilk zaferini tattırdı. 2025 Avrupa Ligi finalinde Manchester United’ı yenerek, Premier Lig’deki kötü başlangıcının yarattığı hayal kırıklığını unutturdu.
Geçen yıl eylül ayında Kuzey Londra derbisinde Arsenal’e 1-0 mağlup olduktan sonra yoğun eleştirilere maruz kalan Postecoglou, “Her zaman ikinci yılımda başarı yakalarım. Bu defa da değişen bir şey yok. İnandığım şeyleri söylerim” sözleriyle kendine güvenini ortaya koymuştu.
Postecoglou’nun sahadaki oyun anlayışı yüksek tempolu, hücuma dayalı futbolu tercih etmesi taraftarlar ve spor yazarları arasında “Angeball” lakabıyla anılmasına neden oldu.
“TÜRKİYE İLE KUŞAKLAR ÖNCESİ BAĞLARIMIZ VAR”
Soyadı nedeniyle Türk kamuoyunun da ilgisini çeken tecrübeli teknik adam, kökleriyle ilgili sorulara, “Türkiye ile birkaç kuşak öncesine dayanan bir bağımız var. Soyadımız da bunu açıkça gösteriyor” yanıtını vermişti. Ayrıca eşinin Türk dizilerine hayran olduğunu, hatta Türkçeyi de iyi bildiğini belirtmişti. Eşi Yunan asıllı olmasına rağmen böyle bir kültürel bağın olduğunu ifade etmişti.
YUNANİSTAN’DAN AVUSTRALYA’YA UZANAN ZORLU YOL
27 Ağustos 1965’te Atina’nın Nea Filadelfia bölgesinde dünyaya gelen Postecoglou, ailesinin 1923’te Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi kapsamında Manisa’nın Alaşehir ilçesinden göç ettiğini biliyor. Nea Filadelfia, “Yeni Manisa” anlamına geliyor ve burası Türkiye’den göç eden ailelerin kurduğu bir yerleşim yeri olarak öne çıkıyor.
1967’deki Yunanistan askeri darbesi, Postecoglou ailesinin kaderini değiştirdi. Babası Dimitris’in işleri kötüleşince, Ange henüz 5 yaşındayken Avustralya’ya taşınmaya karar verdiler. Melbourne’e yerleşen aile, daha iyi bir hayat için değil, Ange’e daha iyi imkanlar sunabilmek amacıyla bu göçü gerçekleştirdi.
FUTBOL HAYATINA BAŞLANGIÇ VE TEKNİK DİREKTÖRLÜK KARİYER
Futbola, Melbourne’un Yunan topluluğu içinde önemli bir yere sahip olan South Melbourne Hellas kulübünde defans oyuncusu olarak başlayan Postecoglou, 1984-1993 arasında 193 maçta forma giydi. Ancak, Avustralya Milli Takımı’nda sadece 2 kez şans bulabildi.
Teknik direktörlüğe ise yine South Melbourne’da adım attı. Burada yakaladığı başarı sayesinde, 2001-2005 yılları arasında Avustralya U17 ve U20 milli takımlarının başında görev yaptı. Sonrasında Brisbane Roar, Melbourne Victory gibi kulüplerde teknik direktörlük yaptıktan sonra 2013’te Avustralya Milli Takımı’nın başına geçti.
2015 AFC Asya Kupası’nı kazanarak Avustralya’ya ilk büyük uluslararası kupasını getiren Postecoglou, bu başarısıyla dikkat çekti ve Japonya’nın Yokohama F. Marinos takımının başına geçti. 2019’da Japon ekibini 15 yıl sonra şampiyonluğa taşıdı ve agresif, topa dayalı oyun stiliyle beğeni topladı.
2021’de İskoçya’nın köklü kulübü Celtic’in teknik direktörlüğüne getirilen Postecoglou, burada da iki İskoçya Premiership şampiyonluğu, iki Lig Kupası ve bir Kupa zaferi yaşadı.
TOTTENHAM’DA YENİ BİR DÖNEM
Tottenham’ın başına geçişi, taraftarlar tarafından büyük heyecanla karşılandı. Oyun felsefesi nedeniyle “Angeball” olarak adlandırılan teknik adam, takıma agresif ve eğlenceli bir futbol anlayışı getirdi.
2022-23 sezonunu 8. sırada tamamlayan kulüp, uzun yıllardır ilk defa Avrupa kupalarına katılamamıştı. Ancak Postecoglou, 2023-24 sezonunda takımı 5. sıraya çıkararak UEFA Avrupa Ligi biletini kazandırdı.
4 yıllık sözleşmeyle hem İngiltere’de, hem de Japonya ve İskoçya’da üst düzey teknik direktörlük yapan ilk Avustralyalı olarak tarihe geçti.
KİTAP VE YÖNETİM ANLAYIŞI
2017’de futbol yönetimi ve kendi yaklaşımını anlattığı “Changing the Game” (Oyunu Değiştirmek) adlı kitabı yayımlandı. Bu eser, onun saha içi ve dışındaki vizyonunu ortaya koyuyor.
Ange Postecoglou, Avrupa futbolundaki tarihi başarısıyla ve özgün oyun anlayışıyla, sadece Tottenham’ın değil, Avustralya futbolunun da gururu olmaya devam ediyor.
