1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilen Kapalıçarşı, 61 kapı, 4 binden fazla dükkan ile dünyanın en büyük ve eski çarşılarından biri…
Kapalıçarşı, İstanbul’un Fatih ilçesinde, Beyazıt ve Nuruosmaniye arasında uzanan devasa bir labirent gibi.
1461’de Fatih Sultan Mehmet’in emriyle kurulan bu çarşı, zaman içinde sadece bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda şehrin sosyal kalbinin attığı yer haline geldi.
Bugün çarşıyı her gün yaklaşık 250 bin kişi ziyaret ediyor.
İçeri adım attığınızda tarih, kültür, renk ve sesin iç içe geçtiği bir evrene giriyorsunuz.
NE ALINIR?
SANAT ESERİ EL DOKUMASI HALILAR
Kapalıçarşı’nın en çok rağbet gören ürünlerinden biri halılar.
Her biri birer sanat eseri olan el dokuması halılar, Türkiye’nin dört bir yanından geliyor.
Fiyatlar 2 bin TL’den başlayıp, uçsuz bucaksız bir yelpazeye yayılıyor.
GELENEKSEL TAKILAR
Gümüş işçiliğinde Türkiye’nin en iddialı örneklerini burada bulmak mümkün.
Özellikle Erzurum işi telkari veya Osmanlı tarzı zümrüt, yakut ve safir taşlı takılar hem göz alıcı hem de koleksiyonluk.
BAHARAT VE LOKUM OLMAZSA OLMAZ
Mısır Çarşısı kadar bilinmese de Kapalıçarşı’da baharatçılar da mevcut.
Safran, tarçın, sumak ve özellikle el yapımı Türk lokumları mutlaka denenmeli.
Küçük paketler almak için ideal.
ADETA ZAMAN TÜNELİ
Nostaljik objeler ve antikalar, Osmanlı objeleri, eski madeni paralar, cep saatleri ya da 19. yüzyıldan kalma kahve takımları…
Antikacılar sokağında dolaşmak bir müzeyi gezmek gibi.
NEREDE NE YENİR?
Çarşı içinde en çok bilinen mekanlar Menengiç kahvesiyle meşhur.
Türk kahvesi sipariş edip, bir köşede oturup insanları izlemek Kapalıçarşı ruhunu anlamanın en basit yolu.
Osmanlı tatlıları, şerbetler ve geleneksel içecekler için ideal bir durak.
Fiyatlar ortalama üstü olsa da, atmosferiyle bu dengeyi kuruyor.
Çoğu dükkan, 1940’lardan beri aynı yerde hizmet veriyor.
Geleneksel ev yemekleri, zeytinyağlılar ve döner menüsü ile hem turistlerin hem de esnafın vazgeçilmezi.
NEREDE GEZİLİR?
NURUOSMANİYE KAPISI
Kapalıçarşı’nın en etkileyici girişlerinden biri.
Barok mimarinin Osmanlı’daki yansımasını görüyorsunuz.
Buradan içeri girmek farklı bir atmosfer vadediyor.
KALPAKÇILAR CADDESİ
Altın ve mücevher alışverişinin kalbi.
Vitrinlerdeki taşlar sadece ışıldamıyor, sizi içeri çağırıyor.
ZİNCİRLİ HAN
Kapalıçarşı’nın nispeten sessiz köşelerinden biri.
El sanatları, küçük atölyeler ve geleneksel esnaf kültürünü görmek isteyenler için birebir.
İPUÇLARI VE UYARILAR
Pazarlık burada bir gelenek.
Etik sınırları zorlamadan fiyat düşürmek çoğu zaman mümkün.
Çarşı çok büyük, kaybolmak kolay.
Fotoğrafla ya da harita ile giriş yaptığınız kapıyı not alın.
Günün erken saatleri daha sakin.
Saat 11.00 sonrası yoğunluk artıyor.
Cumartesi akşamı ve pazar günü kapalı.
ROTA ÖNERİSİ
Başlangıç noktası: Nuruosmaniye Kapısı
Rota: Kuyumcular Çarşısı → Antikacılar → Halıcılar → Baharatçılar → Zincirli Han (manzaralı mola noktası)
Çıkış noktası: Beyazıt Kapısı
TARİHİN TOZLU SOKAKLARI
Kapalıçarşı, sadece alışveriş yapmak isteyenler için değil, İstanbul’un tarihini, ruhunu ve kokusunu duymak isteyenler için de bir durak.
Her köşede bir sürpriz, her dükkanda bir hikaye var.
İstanbul’da geçmişle bugünün yan yana yürüdüğü en çarpıcı yerlerden biri burası.
O yüzden bir gün yolunuz düşerse, sadece alışverişe değil, dinlemeye, izlemeye ve hissetmeye gidin.
Çünkü Kapalıçarşı, sadece bir çarşı değil, yaşayan bir tarih.