Itamar Ben-Gvir’in Washington Ziyareti ve ABD-İsrail İlişkileri
İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, önemli bir gelişme olarak ABD’den Hamursuz (Pesah) Bayramı sırasında Washington’u ziyaret etmesi için bir davet aldı. Bu davet, yalnızca Ben-Gvir’in kişisel kariyeri için değil, aynı zamanda ABD-İsrail ilişkileri açısından da oldukça önemli bir dönüm noktası olabilir.
Gazze’deki ateşkes ve esir takası anlaşmasının 19 Ocak’ta yürürlüğe girmesinin ardından, kabineden istifa eden ve kısa bir süre sonra göreve dönen Ben-Gvir, bu ziyaretle birlikte uluslararası arenada daha fazla görünürlük kazanmayı hedefliyor. ABD’ye gerçekleştireceği bu ilk resmi ziyaret, bir hafta sürecek ve birçok resmi görüşme ile etkinlikleri içerecek.
Ben-Gvir’in Washington’daki programında, ABD yönetiminin iç güvenlik yetkilileri, senatörler, Kongre üyeleri ve Yahudi Diasporası temsilcileriyle yapacağı görüşmeler yer alıyor. Bu görüşmelerin, iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmek ve olası iş birliklerini tartışmak amacıyla yapıldığı düşünülüyor. Ayrıca, Ben-Gvir’in bazı etkinliklerde konuşma yapması bekleniyor; bu da onun uluslararası platformda daha görünür olmasına katkı sağlayacak.
ABD’nin Önceki Boykot Politikası ve Değişimi
Haberde, Biden yönetiminin Ben-Gvir’i Washington’a davet etmesinin, daha önce benimsedikleri “boykot politikası”nın sona erdiğine dair güçlü bir işaret olduğu vurgulanıyor. Biden yönetimi döneminde, Başkan’ın danışmanları, aşırı sağcı bakanlar olan Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich’e yönelik yaptırımların uygulanmasını önermişti. Bu durum, ABD’nin İsrail’deki bazı siyasi figurlara karşı duyduğu rahatsızlığın bir göstergesi olarak algılanmıştı.
Kongre’deki 88 Demokrat üyesinin Ben-Gvir ve Smotrich’e karşı yaptırımlar talep etmesi, bu siyasilerin aşırı sağ görüşleri ve insan hakları konusundaki tutumları nedeniyle büyük bir tartışma yaratmıştı. Ancak Biden, bu talepleri reddederek, diplomatik bir yol izlemeyi tercih etti. Şimdi ise Ben-Gvir’in Washington’a davet edilmesi, bu tutumun değiştiğine dair bir sinyal olarak değerlendiriliyor.
Ben-Gvir’in ziyareti, sadece ikili ilişkilerin yeniden şekillenmesi açısından değil, aynı zamanda uluslararası politikalar üzerindeki etkisi açısından da dikkat çekici. Ziyaret, İsrail’in güvenlik stratejilerini ve ABD ile olan iş birliğini daha da derinleştirebilir. Ancak, bu durumun, Ortadoğu’daki diğer ülkelerle olan ilişkiler üzerinde de nasıl bir etki yaratacağı merak ediliyor.
Sonuç olarak, Itamar Ben-Gvir’in Washington ziyareti, hem kendi siyasi kariyeri hem de ABD-İsrail ilişkileri açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. Bu ziyaretin sonuçları, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda bölgedeki dengeleri de etkileyebilir.