ABD ve AB Arasındaki Ticari Gerilimler
Brüksel merkezli ticaret analisti Johann Weick, Avrupa Birliği (AB) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki ticari gerilimler ve ABD tarifelerinin Avrupa üzerindeki etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Weick, ABD’nin tarifelerle özellikle imalat sektöründeki işleri ülkesine geri kazandırmayı hedeflediğine dikkat çekerek, “Bunun işe yarayacağını düşünmüyorum.” şeklinde konuştu.
Tüketici Üzerindeki Etkiler
Weick, ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu tarifelerin aslında bir vergi niteliği taşıdığını vurgulayarak, bu vergilerin fiyatları artıracağını ve yüksek fiyatların da son tüketiciye olumsuz yansıyacağını ifade etti. AB’nin hidrokarbon enerji kaynakları ve askeri güçlerinin yetersiz olduğunu belirten Weick, ticaret ve tarifeler konusunda AB’nin ABD’ye karşı koyacak çok fazla avantaja sahip olmadığını da sözlerine ekledi. Üstelik, AB’nin enerji ürünlerinde daha fazla alım yapma isteğinin bile Trump tarafından yeterli bulunmadığına dikkat çekti.
Trump’ın Uzun Vadeli Hedefleri
Weick, Trump’ın uzun vadeli hedefleri hakkında, “Bence Trump, Çin’e karşı Avrupalılarla jeostratejik bir güvenlik ittifakı kurmayı, ardından da Avrupalılar ve Amerikalıların ortak amaçlar için bir araya geldiğini ifade etmeyi planlıyor.” şeklinde yorum yaptı. Trump’ın tarifelere 90 gün ara verme kararının, kendisini arayan ve müzakere etmek isteyenlerden kaynaklanmadığını, bunun aslında bir “pazarlık taktiği” olduğunu belirtti. Weick, Trump’ın emlak sektöründeki uzun geçmişi ve zorlu müzakerelerdeki deneyimi ile AB’nin, Trump ile lider seviyesinde doğrudan temas etmek yerine daha teknik düzeylerde müzakerelere yönelmesinin daha faydalı olacağını ifade etti.
AB’nin Rolü ve Birlikteliği
Weick, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, resimlerde öne çıkmayı ve spot ışıkları altında olmayı sevdiğini, ancak ABD ile ticari müzakerelerde ticaret komiseri veya bu alandaki temsilcilerin daha aktif bir rol üstlenmesinin daha faydalı olacağını anlattı. Ayrıca, AB ülkelerinin ABD ile müzakerelerde ayrışmamalarının önemine vurgu yaparak, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin ikili görüşmelerde bulunmasının Avrupa’yı parçalanmış gibi gösterdiğini ve bu durumun Trump’ın elini güçlendirdiğini belirtti.
Jeopolitik Değişimler ve Avrupa’nın Durumu
Weick, “Ortaya çıkan jeopolitik ve jeostratejik değişimleri kabul etmemiz gerekiyor. ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, temelde aynı gündeme sahip. ABD ile Rusya arasında sıkışmış bir Avrupa var. Ne Trump ne de Putin, kendine güvenen ve güçlü bir Avrupa istemiyor.” şeklinde konuştu. ABD’nin tarifelerine karşı AB’nin önce misilleme yapacağını, ardından da yapmayacağını hatırlatan Weick, bu açıklamaların Avrupa’nın ABD ile müzakerelere açık olduğu mesajını verdiğini bildirdi.
Enerji Ürünleri Üzerine Görüşmeler
AB Komisyonu Ticaretten Sorumlu üyesi Maros Sefcovic, tarifelerle ilgili görüşmeler yapmak üzere Washington’da bulunuyor. Sefcovic, ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer gibi üst düzey yetkililerle görüşmeler gerçekleştirdi. AB, geçen yıl ABD’ye 531,6 milyar avroluk ihracat yaparken, ABD’den 333,4 milyar euroluk ürün ithal etti. Böylece, AB, ABD ile mal ticaretinde 198,2 milyar euro fazla verdi. Bu durum, ABD Başkanı Trump’ı oldukça rahatsız ediyor. AB’nin ABD’ye ihracatının yüzde 70’ine uygulanması beklenen gümrük vergileri, yılda yaklaşık 80 milyar euro civarında bir vergi yükü getiriyor. Trump, AB’nin bu tarifelerden kurtulması için ABD’den büyük miktarda enerji ürünü alması gerektiğini savunuyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)