İstanbul Sokaklarında Bir Hayat: Erol T.’nin Hikayesi
İstanbul’un kalabalık caddelerinde, yaşamın zorluklarıyla mücadele eden birçok insan var. Bu insanlardan biri de 60 yaşındaki Erol T. Geçen yıl, 17 Şubat günü, sokakta yaşadığı sırada çevresine rahatsızlık verdiği gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Ancak, bu gözaltı olayı, sıradan bir durumdan çok daha fazlasına dönüşecekti. Erol T., polis aracında kendisinin kolonya içtiğini iddia etti ve bir süre sonra fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Olayın ardından yapılan tıbbi incelemelerde, Erol T.’nin alkol zehirlenmesi nedeniyle hastaneye yattığı kayıtlara geçti.
Kayıtlara Geçen Alkol Zehirlenmesi
Olayın ardından savcılık, Erol T.’nin alkol zehirlenmesi olarak kayıtlara geçen durumu ile ilgili bir soruşturma başlattı. Savcılık, Erol T.’nin mağdur sıfatıyla ifadesinin alınabilmesi için karakola bir yazı gönderdi. Ancak olayın gidişatı Erol T.’nin beklenmedik bir biçimde hayatına yeni bir yön verecekti.
Cenaze Töreni ve Şok Gelişmeler
Erol T., hastanedeki tedavisinin ardından sokaklara geri döndü. Ancak, bu sırada yakınlarına yanlış bir bilgi ulaştırıldı ve Erol T.’nin öldüğü bildirildi. Sabah gazetesinin haberine göre, Erol T.’nin ağabeyi Erdoğan T., Adli Tıp Kurumu’na giderek kardeşini teşhis etti. Ne yazık ki, Erol T. için düzenlenen cenaze töreni, ailenin acı dolu bir şekilde birbirine sarıldığı bir an oldu. Ancak, cenaze töreninden beş ay sonra, Erol T.’nin ailesini şok eden bir gelişme yaşandı.
Hayat Dönüşü: “Sonrasını Hatırlamıyorum”
Öldü sanılan adam, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü sahte içki soruşturmasıyla ilgili ifade vermek üzere Kadıköy’deki Hasanpaşa Polis Merkezi’ne gitti. Erol T., burada yaptığı açıklamada sürekli olarak alkollü içki içtiğini belirtti ve “Kurbağalıdere’de içiyordum. Sonrasını hatırlamıyorum. Bir ay hastanede tedavi gördüm. Olayla ilgili kimseden şikayetçi değilim.” diyerek yaşadığı olayı anlatmaya çalıştı. Bu ifadeler, Erol T.’nin yaşadığı durumu ve belirsizliği daha da derinleştirdi.
Ağabeyin İfadesi ve Şaşırtıcı Sonuçlar
Erol T.’nin verdiği ifade sonrasında, savcılık hemen ağabeyi Erdoğan T. ile iletişime geçti. Erdoğan T., kardeşini Adli Tıp Kurumu’nda teşhis ettiğini ve yüzü deforme olmuş cesedin, kardeşine çok benzediğini belirtti. Bu durum, ailenin yaşadığı travmayı daha da derinleştirdi. Erdoğan T. şunları söyledi: “Ölenin kardeşim olduğuna kanaat getirdim.” Ancak bu gelişmelerin ardından, Erol T.’nin mezarının açılması gerektiği kararlaştırıldı. Bu olay, Erol T.’nin hayatında yeni bir dönemi başlatacak olan gelişmelerin habercisi olacaktı.
Gerçekler Ortaya Çıkıyor
Mezar açıldığında, Erol T.’nin ölmediği belgelenirken, onun yerine Kadıköy’de alkol zehirlenmesi nedeniyle yaşamını yitiren başka bir evsiz kişinin defnedildiği anlaşıldı. Bu durum, sadece Erol T. ve ailesi için değil, aynı zamanda toplumu da derinden etkileyen bir gerçekliği gözler önüne serdi. Sokaklarda yaşayan insanların hayatlarının ne kadar kırılgan ve belirsiz olduğunu bir kez daha hatırlattı. Erol T.’nin hikayesi, belki de İstanbul’un kenarlarında kaybolmuş birçok hayatın temsilcisi oldu. Erol T., yaşamına devam ederken, yaşadığı travmanın ve belirsizliğin getirdiği acılarla başa çıkmak zorunda kalacaktı.
Sonuç olarak, Erol T.’nin hikayesi, toplumun en savunmasız kesimlerinin yaşadığı zorlukları ve sistemin onlara nasıl bir yaklaşım sergilediğini gözler önüne seriyor. Hayatın ne kadar karmaşık ve belirsiz olabileceğini, bir insanın kimliğinin bile nasıl kaybolabileceğini anlamamızı sağlıyor. Herkesin bir hikayesi var, ancak bazen bu hikayeler, umulmadık bir şekilde, başkalarının hikayeleriyle iç içe geçebiliyor.
