28 Şubat Mağduru Yazardan Gençlere: Bugünü Sorgulamadan Önce Geçmişi Derinlemesine Keşfedin

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Safiye Çetinkaya: Zorlukların Ardındaki Güç

Antalya’nın ücra bir dağ köyünde dünyaya gelen Safiye Çetinkaya, hayatın zorluklarıyla erken yaşta yüzleşmek zorunda kaldı. Geçmişteki sağlık krizleri ve toplumsal dışlanmalar, onu derin bir sorgulama sürecine itti. Başörtüsü sebebiyle üniversite eğitiminden uzaklaştırılması ve ailesinin sağlık sistemine erişimde yaşadığı sıkıntılar, yaşamında önemli dönüm noktalarından biri oldu. Bugün ise, bambaşka bir bakış açısıyla İslamiyet üzerine seminerler veren bir yazar olarak gençlere ilham vermeye devam ediyor.

Safiye Çetinkaya: Zorlukların Ardındaki Güç

“Annemin Yaşadığı Acı, Beni Hakikatin Peşine Düşürdü”

1980 yılında dünyaya gelen Çetinkaya’nın hayatındaki en çarpıcı kırılma noktalarından biri, annesinin ciddi bir sağlık sorunu ile karşılaşmasıydı. Omurilikten felç riski taşıyan annesinin tedavisi için gereken ameliyat, maddi imkânsızlıklar nedeniyle gerçekleştirilemedi. O dönem sağlık hizmetlerine erişim, adeta bir ayrıcalık haline gelmişti. 1992-1994 yılları arasında ülke büyük bir ekonomik kriz içindeydi; parası olanın şansı vardı, olmayanın ise çaresizliği. Çetinkaya, annesinin küçük bir operasyonla sağlığına kavuşabilecekken, maddi yetersizlikler nedeniyle giderek daha kötüleştiğini gözlemledi. Babası, annesini tedavi ettirebilmek için köydeki tüm mal varlığını sattı ama bu da yeterli olmadı. Bu süreçte, eşitlik kavramını sorgulamaya başladığını ifade ediyor: “Gerçek sandıklarımın pek çoğunun sadece bir yanılsama olduğunu anladım.”

Safiye Çetinkaya: Zorlukların Ardındaki Güç

Sağlık sistemine erişememenin acısını derinden hisseden Çetinkaya, yaşadığı zorlukların hayata bakışını köklü şekilde değiştirdiğini belirtiyor.

“İslamiyet’e Karşı Önyargılarım Yıkıldıkça İçim Huzurla Doldum”

Gençlik yıllarında dine mesafe koymuş biri olduğunu açık yüreklilikle ifade eden Çetinkaya, zamanla yaşadığı manevi boşluğun yerini bir arayışın aldığını söylüyor. Bu süreçte İslamiyet’i yeniden keşfetmeye başladığını ve karşılaştığı gerçeklerin hayatında yeni kapılar araladığını dile getiriyor: “20 yaşına kadar İslamiyet hakkında sahip olduğum bilgiler ya eksikti ya da tamamen yanlıştı. Dinî değerlerden çok uzaktım, çünkü çevrem, eğitimim ve yaşadığım kültürel ortam bana farklı şeyler öğretti. İslam’ı sadece Araplara özgü, çölde deveyle gezilen bir kültür gibi algılıyordum. Ama araştırdıkça gördüm ki, bu din evrensel bir hakikatin taşıyıcısıymış. Kalbime ilk kez gerçek bir huzur doldu.”

Keskin bir sorgulayıcı olduğunu ifade eden Çetinkaya, inançla tanıştıktan sonra içinde oluşan sükunetin tarif edilemez olduğunu söylüyor: “Dua etmeye başladığımda, içimde yıllardır eksik olan bir şey tamamlandı. Rabbimle bağ kurdukça fıtratımda yerini bulan bir dengeye ulaştım. Bu, benim için sadece bir dönüş değil, yeniden doğuştu.”

Artık geçmişte yaşadığı tüm zorlukları birer öğretmen olarak gören Çetinkaya, seminerlerinde gençlere hayata ve inanca dair farkındalık aşılamayı hedefliyor. Hikâyesi, maddi ve manevi yoksunlukların nasıl bir içsel dirilişe dönüşebileceğinin güçlü bir örneği olarak dikkat çekiyor.

Safiye Çetinkaya: Zorlukların Ardındaki Güç

“Bir Örtü Yüzünden Hayatım Çalındı”

Safiye Çetinkaya: Zorlukların Ardındaki Güç

Yazar Safiye Çetinkaya, üniversite yıllarında yaşadığı dışlanmışlığın ve sistemin dayattığı baskının izlerini hâlâ taşıyor. 28 Şubat sürecinin karanlık gölgesinde, sadece başörtüsü taktığı için eğitim hakkı elinden alınan Çetinkaya, öğretmenlik hayalini yitirmenin acısını şu sözlerle dile getiriyor: “Ben sadece öğretmen olmak istiyordum. Ama başörtüm yüzünden üniversiteden atıldım. Yalnız değildim; o dönemde tıp fakültesinde son sınıfa gelmiş öğrenciler bile okuldan uzaklaştırıldı. Oysa ülkenin en çok doktora ihtiyacı olduğu yıllardı. Bu yaşadıklarım, bana sistemi ve eşitlik kavramını bir kez daha sorgulattı.”

Yıllar sonra çıkan afla yeniden üniversiteye dönebilme imkânı bulsa da, zamanın yarattığı fark çok büyüktü. Artık bir anneydi ve yaşamının öncelikleri değişmişti. O yıllarda kadınların okuması gerektiğini savunan biri olarak eğitimden koparılmanın yarattığı kırgınlık, içinde derin izler bırakmıştı: “20 yaşındaki heyecanla 30 yaşındaki sorumluluk bir olmuyor. Çocuklarım vardı. Ben sinemaya da giderim, denize de. Ama başörtümle gitmek istiyorum. Bu benim özgürlük alanım; kimsenin buna karışmaya hakkı olmamalı.”

“Geçmişin İzlerini Taşıyorum, Ama Bugünün de Kıymetini Biliyorum”

Zaman geçmiş, sistem değişmişti. Geçmişte yaşadığı zorluklarla bugünü kıyaslayan Çetinkaya, sağlık hizmetlerinde gelinen noktayı bir örnekle aktarıyor: “Kızım trafik kazasında çene kemiğini kırdı. Ambulans 5 dakikada geldi, acilde hemen müdahale edildi, dikiş atıldı ve yüzünde iz bile kalmadı. Biz o gün bir kuruş ödemeden taburcu olduk. Oysa ben kendi gençliğimde aynı sağlık sisteminden aylarca sıra bekleyerek bile faydalanamıyordum. Bugün gelinen noktayı küçümsemek haksızlık olur.”

“Bu Ülkenin Gemisini Gençler Yürütcek”

Safiye Çetinkaya, sadece geçmişin değil, geleceğin de farkında. Özellikle gençlere yaptığı çağrıda, eleştirinin bilgiyle birleşmesi gerektiğini vurguluyor: “Gençler, yargılamadan önce araştırsınlar. Biz zamanında zengin arkadaşlarımızın ders kitaplarının fotokopileriyle eğitim görmeye çalıştık. Bugün öğrencinin kapısına kadar kitap gidiyor. Evet, hâlâ eksiklerimiz var ama geçmişi unutmamalıyız. Bu ülkeyi birlikte inşa ettik, birlikte büyüteceğiz. Gençler artık bu geminin dümeninde. O yüzden her eleştirinin ardında bir bilgi, bir emek olmalı.”

Sözlerini büyük bir umutla noktalıyor: “En büyük hayalim bir gün ‘Kanserin çaresini bir Türk buldu’ cümlesini duymak. İşte o zaman, geçmişin acıları geleceğin umuduna dönüşecek.”

28 Şubat Mağduru Yazardan Gençlere: Bugünü Sorgulamadan Önce Geçmişi Derinlemesine Keşfedin
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Bir Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!